Hazrec kabilesinden Milhan b. Halid’in kızıdır. Sahâbîlerden Rümeysa veya Gumeysadır. Şam tarafına gidip orada vefat etti. İslâm zuhur edince Ümmü Süleym İslâm’a girdi. Kendisi ile Ebû Talha isimli bir bahadır evlenmek istediğinde “Ey Ebû Talha! Senin gibi merhametli bir kimseyi kabul etmemek olmaz. Fakat ben müslüman ve sen müşrik olduğun halde muradına icabet etmek mümkün değildir. Eğer müslüman olursan İslâm’ın da mehrin olur. Ben de hatunun olurum” dedi. Bunun üzerine Ebû Talha İslâm’a girdi. Ümmü Süleym’i nikahladı. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) Medine’ye teşrif ettiklerinde Ümmü Süleym on yaşında olan oğlu Enes’i yanına alarak, Hz. Peygamber’in yanına girmiş ve “Ya Resûlallah! Bu çocuk (Enes) Mâlik’in oğlu, hizmetinizde olması için getirdim. Benim oğlum senin hadimindir. Her ne kadar kıymetsiz bir şey olsa da kabul buyurunuz ve hadiminize dua ediniz!…” diye takdim eyledi. O zaman Efendimiz Hazretleri Enes (r.a.)’ye uzun ömür ve bol mal mülk ile dua etmiştir. İlk eşi Mâlik’ten Hz. Enes’in ve diğer eşi Ebû Talha’dan Ebû Umeyr ve Abdullah isimli oğulları vardı. Ebû Umeyr çocukken vefat etti. Kocası Ebû Talha çok üzülmüştü. Sonra Abdullah isimli oğlu dünyaya gelip Ebû Talha’ya bir teselli verdiği gibi nesli için de mübarek oldu. Zira Abdullah’tan İshâk ve ondan başka dokuz tane çocukları olup hepsi ilim ehli olmuşlardır. Ümmü Süleym Hazretleri kadri büyük ve mahir, becerikli bir kadındı. Belki de dünya üzerinde onun gibisi gelmemiştir.
Hz. Ümmü Süleym’in bir de Ümmü Haram diye künyelenmiş kız kardeşi olup o sahâbîden Ubâde b. Samit’in nikahındaydı. Ümmü Süleym gibi bu kadın da Hz. Peygamber’e saygı duyan hürmet eden bir kadındı. Hicretin 28-29 tarihinde Hz. Osman’ın hilafeti döneminde Kıbrıs Adasının fethinde bulunmuş İslâm askerleri ile kocası Ubâde birlikte olarak hayvanın üzerinden düşüp şehit oldu kabri Kıbrıs’tadır.
Samer Yayınları
Rızaeddin Fahreddin – Ahmet Acarlıoğlu