Ruh ve beden sağlığı başlı başına birer nimettir. Yüce Allah’ın verdiği bu nimetlerin kıymetini bilmek, onları maddî ve manevî tehlikelerden, zarar verici şeylerden ve günahlardan korumak her bir mü’minin görevidir. Dua da ruh ve beden sağlığının korunmasında en önemli manevi unsurlardan biridir.
Abdullah İbn Ömer (r.a.) diyor ki; Resûlullah (s.a.s.)’ın dualarından biri şu idi:
Okunuşu: “Allâhümme innî e’ûzü bike min zevâli ni’metike ve tehavvüli ‘âfiyetike ve fücâeti nıkmetike ve cemî’ı sahatike.”
Anlamı: “Allah’ım! Verdiğin nimetin yok olup gitmesinden, lütfettiğin âfiyetin bozulmasından, ansızın vereceğin cezâdan ve senin gazabını üzerime çekecek her şeyden sana sığınırım.”
Peygamberimiz (s.a.s.); sahabeden Enes bin Malik’e, herhangi bir yeri ağrıdığı zaman, şikayet ettiği yerin üzerine elini koyup besmele ile şöyle dua etmesini tavsiye etmiştir:
Okunuşu: “Bismillahi, e’ûzü bi-‘ızzetillâhi ve kudratihî min şerri mâ ecidü min vece’î hâzâ.”
Anlamı: ‘Allah’ın adı ile, şu çektiğim acının şerrinden Allah’ın gücü ve kudretine sığınırım’ de.
Sonra elini kaldır, sonra bu duayı üç beş defa tekrar et.”