Hakimin veya hakim makamında oturan kimsenin ayın girdiği veya çıktığına dair haber Suud radyosundan resmi olarak yayınlandığı zaman bunu radyodan ister bizzat kendisi işitsin, isterse yayınlanan şeyi anlayan ve Suud Radyosunu diğer radyolardan ayırtedebilen güvenilir ve doğru bir kişinin vereceği haberden öğrensin bunun kesin olduğunu kabul etmesi ve gereğiyle amel etmelerini insanlara emretmesi caizdir. Bunun bir kişi olması da yeterlidir. Çünkü bu, haber ve rivayet cinsinden bir şeydir, şahitlik cinsinden bir şey değildir. Bir beldede hakim veya onun yerini tutacak bir kimse yoksa atanmış yönetici belde halkının ileri gelenlerinden güvendiği kişilerle istişare ettikten sonra bu görevi yerine getirir. Hakim ve yöneticinin bulunmadığı bölgelere gelince küçük köyler, uzak evler ve çöl gibi yerlerde oturanlar oralarda bulunan bir kimsenin radyodan dinlediği bir haberin doğruluğuna kanaat getirdiği zaman onun gereğiyle amel etmesi caizdir, arkadaşlarında veya yanında başkalarından bunu doğrulayan kimse bulunur da onun haberine güvenirse haberin gereğiyle amel etmesi caizdir, haberi verene güvenmezse kesin kanaat getirinceye kadar onun sözünü kabul etmesi gerekmez. Fakat hakim varken hiç kimsenin başına buyruk hareket etmesi sadece radyodan haberi işittiği için ayın girdiğini bildirmek üzere silah patlatması caiz değildir. Çünkü bu, insanlar arasında kargaşaya sebep olan şeylerdendir. İnsan kavrayışı bazan yanılabilir veya dinlediği radyo Suud radyosu olmayabilir ya da başka bir şey olabilir. Yetkililere karşı başına buyruk hareket etmenin yanında bunda pek çok mefsedet (zarar verici şeyler) vardır. O halde dikkatli olmalısınız.