Mehir nedir? Kadınlar neden mehir alır? İslam’da mehir nedir? Kadınların mehir hakkı nedir? Mehir ne kadardır?

Tarihin çok geniş bir döneminde, birçok toplumda, ekonomik özgürlüğü olmayan, babasının evinde babasının, kocasının evinde de kocasının malı olarak görülen kadın, hayatı boyunca ezilmekteydi. Kocasının kötü muamelesi veya kocasıyla anlaşamaması gibi sebeplerle ayrılmayı arzulayan birçok kadın, malsız ve parasız ortada kalmaktansa mutsuz evliliğini sürdürmek zorunda kalıyordu. Ekonomik hayatta, malların ve paraların çok büyük bir kısmı erkeklerin kontrolündeydi (hala durum dünyanın büyük bir kısmında böyledir), parayı kontrol kadını kontrolü de beraberinde getiriyordu.

Bu tablo içerisinde, Kuran’a göre kocanın karısına evlenirken vermesi gereken mehir, kadının maddi güç kazanması ve ezilmemesi açısından önemlidir. Evlilik karşılıklı yapılan bir anlaşmadır; mehrin ne olacağının belirlenmesi de bu anlaşmanın bir parçasıdır. Mehir, kadının ve erkeğin üzerinde anlaşmaları gereken bir mal veya miktardır. Mehir üzerinde anlaşamamak, örneğin bir tarafın istediği miktarı diğerinin vermek istememesi, öbür tarafın da istediğinde değişiklik yapmaması gibi durumlarda evlilik akdi gerçekleşmeyebilir. Kuran’da mehrin ne olacağı, maddi değerinin ne olacağı belirlenmediği için mehir, bir yüzük gibi hediyelik bir eşya da bir daire gibi değeri yüksek bir mal da olabilir. Bu, Kuran’ın içinde var olan, tarihin farklı şartlarına ve kişinin özel durumuna göre uyumu sağlayan bir esnekliktir. Kimi zaman kadınlar, boşanma ihtimalinin gerçekleşmesi durumunda, içinde oldukları maddi koşullar veya kültür dolayısıyla çok ağır bir bedel öderler. Böyle bir durumdaki kadın, yüksek bir mehir talep ederek, bir boşanma durumunda veya kocasının ölmesi gibi bir ihtimalde, kendi maddi durumunu garanti altına almak isteyebilir. Diğer taraftan kocası gibi maddi özgürlüğe sahip bir kadın, maddi garanti endişesi yoksa mehri yüzük gibi bir hediye olarak da talep edebilir.

Kuran’ın ortaya koyduğu bir kadın hakkı olarak mehir, evlilik anlaşmasının bir parçası olarak gündeme gelen ve geçiştirilemeyecek bir husustur. Mehrin, Kuran’ın kadına verdiği bir hak olarak gündemde olması önemlidir. Birçok zaman evli çiftler, evlilik mutluluğuyla, gelecekte olması muhtemel olumsuzlukları hiç düşünmeden evlilik anlaşması yapmaktadırlar; çoğu zaman evlenirken mal veya para hakkında konuşmak “ayıp” sayılmaktadır. Genelde, maddi gücü elinde tutan koca, bundan karlı çıkmakta, anlaşmazlık gibi durumlarda hiç maddi gücü olmayan kadını dilediğince ezebilmektedir. Oysa Kuran, daha evlilik aşamasında “mehir” konusunu gündeme getirerek, kadının böyle bir şeyi gündeme getirdiği için “paragöz” olduğu tipi bir suçlamayı ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca kadın, bir boşanmada kendi parasını alıp da ayrılacağı için bu durum kocanın boşanmasını da zorlaştırmaktadır.

Kadınlara mehirlerini gönül rızasıyla verin, kendi istekleriyle onun bir kısmını bağışlarlarsa onu da gönül huzuruyla yiyebilirsiniz.

Nisa 4

Kuran’a göre mehri alan ve onun üzerinde tasarruf yetkisi olan taraf kadındır. Bu kadının mala sahip olma ve onu yönetme hakkı olduğunu gösteren ilave bir husustur. Bazı kültürlerde, kadınların ailelerinin aldığı “başlık parası” ile mehrin bir alakası yoktur; başlık parasını evlenen kadının ailesi almaktadır, mehri ise evlenen kadın almaktadır.