Vakt-i daim ne demek?
Devamlı olan vakit anlamında Arapça bir ifade. Kaşanî bunu, sürekli olan ân diye tanımlar.
Tasavvuf Terimleri
Devamlı olan vakit anlamında Arapça bir ifade. Kaşanî bunu, sürekli olan ân diye tanımlar.
Arapça, uzun zamanı ifade eden bir söz. Sermedî kelimesi, zamansız ve mekansızlığı ifâde eder. Sermedî hayat, sonsuz (ezelî ve ebedî) hayat anlamındadır. Bir sûfi benim vaktim müsermeddir, dediği zaman o, bununla, değişmeksizin hal olarak, bütün vakitlerinde, Allah ile beraberliğini anlatır. Vecd ehli, bu sözü içinde bulunduğu hali anlatmak için söyler.
Arapça, mutluluk, selâmet ve barış dönemi anlamına olup, Hz. Peygamber (s)’in nübüvvet zamanlarına denir. Sensin ol fahr-i cihân-ı medeniyyet ki hemân Ahdini vakt-i sa’âdet bilir ebnâ-yı zaman Şinasî
Arapça, gelen demektir. Kul, irade etme-den, kendi katkısı bulunmadan, eğer kalbine bir mana gelirse, buna vârid denir. Allah’tan gelen vârid’e vârid-i Hak, ilimden (şeriattan) gelen vârid’e de vârid-i ilim denir. Gelen vârid, kulu etki altına alır, onu sevindirir ve hüzünlendirir, o zaman gelen bu vâridler, psikolojik olarak çıkardığı duruma göre, vârid-i hüzn, vârid-i sürür gibi … Devamını oku
Varlığına, makamına, bilgisine, malına, mülküne,akrabasına, güzelliğine güvenip, kendisinde payeler aramaya kalkışan, bunların Allah’ın nimeti olduğunu düşünmeyip, kendine mal etmeye çalışan, gurura kapılan kimselere varlık, benlik sahibi denir. Sıratı, mizanı bunda geçmişler, Varlık benlik kafasını yıkmışlar, Al giymişler, yas donundan çıkmışlar, Gece kadir, gündüz bayram günleri. Kul Himmet
Arapça, orta, ortalama, gibi anlamları olan bir kelimedir. Hafnî, bunun sufilerin âdeti olduğunu ve bu âdetin de kemer bağlamak şeklinde uygulandığını söyler. Şed bağlamak.
Nitelik, sıfat, özellik anlamında Arapça bir kelime. Vasfı anlatan kişinin, vasfettiğinin işlerinden, hükümlerinden ve ahlâkından bahsetmesi. Na’at, vasf anlamına olmakla birlikte, kapsamı daha geniş bir kelimedir. Birinin niteliklerini çok ince ayrıntılarıyla anlatmaya na’at denir. Vasf’da ince ayrıntılı anlatım yoktur. Kulun, Allah’ın özellikleriyle, vasıflanmasına, el-ittisâf bi-evsâfillâh denir.
Arapça, halkın zatî özelliği demektir. Yine Kâşânî, bu sözü, zatî (özü bakımından zorunlu değil mümkün) ve zatî fakr (özü bakımından başkasına muhtaç) olarak açıklar.
Arapça, ulaşan, varan anlamında bir kelime, ism-i fail. “Allah’ın vasledilmek üzere emrettiğini, kat’ederler…” (Bakara/27) âyetinde bu terim, (en yûsale) şeklinde geçmektedir. Bu durumda vâsıl, Allah’ı bilen, emirlerini yerine getiren ve yasaklarından kaçınan kişi anlamına gelmektedir.
Arapça, Hakk’a ulaşan demektir. Manevî sülük yollarından biriyle, makamları geçen, ihsan mertebesine varıp Hakk’a ulaşan kişiye vâsıl-ı Hak denir.