SAVİYYE-İ HALVETİYYE
Seyyid Ahmed b. Muhammedi’l-Mâliki’s-Sâvî (ö. 1241/1825) tarafından kurulmuş, Halvetiyye’nin Derdiriyye şubesinin bir kolu olan tarikat.
Tasavvuf Terimleri
Seyyid Ahmed b. Muhammedi’l-Mâliki’s-Sâvî (ö. 1241/1825) tarafından kurulmuş, Halvetiyye’nin Derdiriyye şubesinin bir kolu olan tarikat.
Arapça, hamle ve hücumu ifade eden bir kelime. Haller sebebiyle mürid ve mutavassıtların, kendi durumunda olanlara, sözlü sataşmada bulunmaları. Bu zemmolunmuştur. Kişinin kendinden üstüne dil uzatması küstahlık, altında bulunana konuşması tamamen ma’rifetten ibarettir. Kendisi gibi olana dil uzatması ise. sû-i edebdir. Sâdıklar sükûn azlığı sebebiyle, Allah tarafından, Allah’tan gayri şeye savlet eder. Peygamber Efendimiz (s) … Devamını oku
Arapça, ibadethane anlamında bir kelime. Islâmın erken dönemlerinde, zaviyelere, savma’a denirdi. Hristiyan mistikleri de, uzlete çekildikleri yerlere savma’a adı verirlerdi. Hristiyanların savma’asına, manastır adı da verilir. Bu gibi yerler, tefekküre engel teşkil edecek, toplumsal hareketliliğin canlı olduğu yerlerden uzaklarda, dağ başlarında, ıssız yerlerde kurulurdu. Kâşânî, savma’ayı, zikir ehlini, zikrettiğine yaklaştıracak yerler olarak tanımlar. Ruh yok … Devamını oku
Arapça, ses manasına gelmekte birlikte, günümüzde, kullanım olarak rey, oy manasına da gelir. Dindarlıkla birlikte güzel sesin, kalbinde Allah sevgisi bulunanlarda olduğu, ve güzel sesin bir Allah vergisi bulunduğu kaydedilir. Muhasibi, şu üç şeyin önemli olduğunu vurgular: Dindarlıkla birlikte güzel ses (yani hem islâm’ı takva üzere yaşacak, hem de güzel ses sahibi olacak, bu şekilde, … Devamını oku
Arapça, av demektir. Tasavvufta, kulu, Allah’a çeken cezbe ve hicran makamı olarak tanımlanır.
Farsça, gölge anlamında bir kelime. Mecazen lütuf ve ihsan anlamına gelir. Erbab-ı tasavvuf, başarılı olduğu bir işi anlatırken, kendi varlığını ortadan kaldırmak için, “Rabbimin sayesinde”, “sâye-i erenlerde”, “pîr sayesinde” gibi ifâdeler kullanırlar. Eskiden “sâye-i şahanede” diye bir kullanım daha vardı ki bu, padişahlara lâyık gölgede, padişahın lütuf ve ihsânıyla anlamında olarak, padişaha yakın kişilere söylenirdi. … Devamını oku
Ahmed izzeddin Sayyâd (508/1114-620/1223) tarafından kurulmuş bir tasavvuf okulu. Rifâiyye’nin kollarından biridir.
Seb’a, Arapça’da yedi (7) demektir. Esnaf teşkilatı reislerinden birine bu ad verilirdi. Ahî teşkilâtında yedinci mertebeyi elde edenlere, “şeyh” unvanı verildiği için, esnaf teşkilâtında da kullanılmıştır. Fütüvvetnâme’ye göre, Ahi halife gibidir. Şeyhin kaimmakamıdır, ama seccade sahibi değildir, ahi ve halifenin üzerinde şeyh bulunur. Seb’a şeyhliği hem İstanbul’da, hem de Anadolu’da bulunmaktaydı. Çırak çıkarılırken yapılan merasim, … Devamını oku
Yedi deniz manasına Arapça bir ifâde. Tasavvuf yoluna girenlerin takip ettikleri yedi meşreb, yedi yol: Sekr, vecd, berk, hayret, şuhûd, nûr-ı kurb, velâyet-i vücûd.
Kırlık, çorak yer, gübre vs. gibi anlamları olan Arapça bir kelime. Allah’ın yarattığı mahlukatındaki karanlığa denir. Allah, bu karanlığa nurundan saçmış, bu nurun değdiği kimseler hidayete ermiş, aksi durumda olanlar sapıklıkta kalmıştır.