Zeban ne demek?
Farsça, dil anlamına demektir. Sırlar. Zebân-ı şîrîn: Takdire uygun iş. Zebân-ı Tein (Acı dil): Sâlikin meşrebine uymayan iş.
Farsça, dil anlamına demektir. Sırlar. Zebân-ı şîrîn: Takdire uygun iş. Zebân-ı Tein (Acı dil): Sâlikin meşrebine uymayan iş.
Arapça, boğazlama demektir. Nefsi öldürme, ancak bu, nefsi terbiye etme manasındadır. Peygamberimizin “benim de nefsim vardı. Ancak o müslüman oldu, artık bana kötülüğü emretmiyor” ifâdelerindeki gibi bir terbiye, tasavvufta zebh ismini alır. Tasavvuftaki zebh-i nefis, maddî ölüm değil, onu sahip olduğu kötü sıfatlardan kurtarma eğitimine denir. Buna tezkiye, arınma, gibi farklı isimler de verilebilir. Bakara … Devamını oku
Hz. Davud’a indirilen mukaddes kitabın adı. Tasavvufta fiillerin tecellîlerine Zebur, denirken; zatî sıfat ve isimlerin icmâlen tecellilerine de, Tevrat adı verilir. Kur’an ise sırf zâttan ibarettir.
Arapça, merkebin yüksek sesle bağırmasının başlangıcına zefîr, nihayetine de şakîk denir. Aşıkın, aşk ateşi sebebiyle ah, vah diye inlemesi.
Arapça gitme anlamında bir kelime. Şarkavî, zehabı, Allah’a duyulan temiz, katışıksız, hâlis sevgi olarak tarif eder. Kul onunla meşgul olması sonucu, O’nda fâni olur. Zehâb, ilâhî aşkın meyvelerinden bir meyvedir. Fena halindeki kişi, görme, işitme, hissetme ile ilgili idraklerden tamamen sıyrılmıştır. Bu durumda o, kötü sıfatlardan uzaklaşmış, Hakk’ın sıfatlarıyla sıfatlanmıştır. Bu bakımdan zehâb, gaybetten daha … Devamını oku
Arapça, Allah’ın zahireleri, demektir. Allah’ın zahireleri, O’nun veli kullarıdır. Zahirenin yoksulluğu kaldırdığı gibi, bu zevatın hürmetine Allah kullarına gelecek be-laları kaldırır.
Hoca İshâk el-Hatlanî (el-Huttalanî) tarafından (ö. IX y.y) kurulan bir tasavvuf okulu.
Arapça, ses, nara demektir. Vecde gelen sûfilerin, okunan Kur’an âyetinin manasındaki derinliğin sarsması sebebiyle, na’ra atmaları.
Fazlalık, temizlik, her şeyin hâlis ve temiz olanı anlamında Arapça bir kelime. Allah’ın, muhtaçlara nasib ettiği Rabbani feyz ile olgunlaşan nefsin temizliğine, zekât denir.