Vaslul fasl ne demek?
Arapça, ayrı olanın bitişmesi demektir. Vahdetin (tekin) kesrette (çokta) ortaya çıkışı demektir. Çökün tekte ortaya çıkışına da faslu’l-vasl denir.
Arapça, ayrı olanın bitişmesi demektir. Vahdetin (tekin) kesrette (çokta) ortaya çıkışı demektir. Çökün tekte ortaya çıkışına da faslu’l-vasl denir.
Arapça, bitişmenin bitişmesi demektir. Gittikten sonra dönmeye, indikten sonra yükselmeye denir. Kaşanî bu açıklamadan sonra devamla şöyle der: İnsanların hepsi yüce mertebelerden, en aşağılara iner. Bundan sonra, insanların bazısı Allah’a giden yola giderek cem ve ayne’l-cem’ makamına dönüş yapar. Ona ulaşır. Ayet: “Biz insanı en güzel biçimde yarattık, sonra esfel-i sâfilîne (en aşağı derekelere) indirdik. … Devamını oku
Arapça bir kelimedir, Türkçemizde de aynı manada kullanılır. Kulun vatanı, hâlin bittiği ve karar bulduğu yerdir. Ebû Süleyman Dârânî “iman, yakinden daha faziletlidir. Zira iman vatanlar, yakîn hatıralardır” der. Hatarât makamı, vatanat makamından uzaktır. Zira hatarât parlar, söner. Vatan ise ortaya, yerleşir kalır. Parlayan şeyi sabit kalacak sanan kişi, hatar sahibi ve davacıdır. Vatan sahibinin … Devamını oku
Gerekli hacet, çok önemli ihtiyaç anlamında Arapça bir kelime, çoğulu evtâr. Nefsânî nazların ve beşerî özelliğin dışında, öğülen bir arzu ve fayda. Bu şekilde vatar, yaşanan tertemiz bir arzu ve haldir.
Arap alfabesindeki son harflerden biri. Kaşanî, tümel (küll) deki mutlak yöne vav denir, şeklinde tarif yapar. “Nereye yönelirseniz, Allah’ın vechi (yüzü, yönü) oradadır” (Bakara/115). Eb-ced hesabında vav harfinin değeri, altıdır. Bu altı sayısının altı yöne işaret ettiği söylenir.
Vav, Arap alfabesinin son harflerinden biri. Evliya kelimesindeki vav atılınca geriye e(v)liya: Eliya kalır ki bu bir Hıristiyan adıdır. Mutasavvıflar, evliya olduğunu öne süren, boşa iddiada bulunan, ancak davasını mânâya ulaştıramıyan, hareket ve halleri, evliyanın hareket ve hallerine benzemeyen, şekilci hırsızlara vavsız evliya derler.
Nasihat, nasihat eden anlamlarında Arapça iki kelime, masdar ve ism i fail. Kalbi yumuşatacak konularda hayrı hatırlatma (Cürcanî). Hz. Ömer’e söylenen şu söz, bunu en güzel şekilde ifadelendirir: “Sana vaiz olarak ölüm yeter, ey Ömer!” Vaizin sözünün etkili olması, anlattığı şeyi bizzat yaşamasına bağlıdır. Yaşamayanın anlatması mümkün değildir. Va’z, dil ile olduğu gibi, yaşamakla, hâl … Devamını oku
Arapça, görev demektir. Dervişlerin her gün mutâd olarak yaptığı zikr, vird, Kur’ân okuma, namaz, oruç, sadaka, sohbet vs. gibi görevler. Vazife, ciddî bir disiplin olayıdır.
Arapça, bulmak anlamındadır. Sâlikin zorlaması, istemesi olmadan kalbe gelen hâle vecd denir. Hakk’ın sırrına muttali olduğu zaman, ruhun ulaştığı huşûya denir. Bir başka tanıma göre vecd; zikrin tatlılığı hissedildiğinde, ruhun şevkin galebesine tahammülden âciz kalmasıdır. Yine vecd; iç (batın) in Allah tarafından bir varide tesadüf edip, o vârid sebebiyle kendisinde huzur ve sürürün ortaya çıkması … Devamını oku
Arapça, yüz demektir. Rabbin, her varlıkta bir yüzü vardır. Bu vech, varlığın ruhunun sureti üzeredir.