Radyo haberi ile bayram yapmak caiz midir?
Orucun sona erip, bayramın başladığı konusundaki radyo haberinin hükmü bana çokça sorulan bir sorudur ve bana göre bu soruya kesin cevap vermek zordur.
Orucun sona erip, bayramın başladığı konusundaki radyo haberinin hükmü bana çokça sorulan bir sorudur ve bana göre bu soruya kesin cevap vermek zordur.
Allah’a hamd olsun. Kesin ve gerçek olmadıkça yayınlanmaması devamlı gözetilen bir gelenek olduğu zaman radyo haberine güvenmekte bir sakınca yoktur. Çünkü bunda maksat kesinlik ve gerçekliktir. Bir takım ipuçları ve deliller sebebiyle doğruluğu kuvvetle muhtemel olan her haber kabul edilir. Bir takım ipuçları ve deliller sebebiyle yalan olduğu kuvvetle muhtemel olan her haber de reddedilir. … Devamını oku
Benim nazarımda bu mesele karmaşıktır. Çünkü ben sadece spikerin haberine ve onun bu dini haberin kesinleştiği haberini verdiğine baktığım zaman spiker genelde adalet/doğruluk ve başka yönlerden, araştırıcılık veya acelecilik yönünden durumu bilinmeyen (meçhul) bir kişidir. Bu, ona kesin olarak güvenmeyi engelleyen şeylerdendir. Spikerin Cidde veya Mekke istasyonuna mensup bir görevli oluşuna baktığım zaman onun üzerinde … Devamını oku
Hamd alemlerin Rabbinedir. Salât ve selam Peygamberimiz Muhammed’e, onun ailesi ve arkadaşlarınadır. Kendisinde ve yakınında telgrafın bulunmadığı her beldede onlara Ramazan hilalinin girdiği veya çıktığı haberi ancak Suud radyosundan naklen yayın yapan bir radyodan ulaştığı zaman o gün oruç tutmaları caizdir, hatta vacibtir, o gece (namaza ve sahura) kalkmaları meşrûdur. Ramazanın çıkışında da hüküm böyledir, … Devamını oku
Hakimin veya hakim makamında oturan kimsenin ayın girdiği veya çıktığına dair haber Suud radyosundan resmi olarak yayınlandığı zaman bunu radyodan ister bizzat kendisi işitsin, isterse yayınlanan şeyi anlayan ve Suud Radyosunu diğer radyolardan ayırtedebilen güvenilir ve doğru bir kişinin vereceği haberden öğrensin bunun kesin olduğunu kabul etmesi ve gereğiyle amel etmelerini insanlara emretmesi caizdir. Bunun … Devamını oku
Şüphesiz topluca yapılacak her önemli işin hızlı ve yaygın bir şekilde ilan edilmesi, yayılması ve haber verilmesi arzu edilir ve bu maksadı gerçekleştirecek bir yol izlenir. Bazan açık ve ayrıntılı bir şekilde veya kısa sözlerle ilan edilir. Bazan uzak bölgelere ve yerlere haberlerin ulaşmasını sağlayacak top ve benzeri yüksek seslerle haber verilir, bazan da çeşitli … Devamını oku
Bedevinin (köylünün) hilali gördüğünü şahitlik etmesine gelince onların hükmü, şehirlerin hükmünün aynısıdır. Durumu bilinmeyen kimsenin şahitliği kabul edilmez. Peygamberin Sallallahu aleyhi vesellem şahitliğiyle amel ettiği bedeviye gelince muhtemeldir ki o, bedevinin durumunu biliyordu. Alimler bu meselede köylü (bedevi) ile şehirli arasında bir fark görmemişlerdir.
Şevval hilali meselesine gelince, bu hilale iki kişi şahitlik ettiği, fakat bu şahitliği hakimin huzurunda yapmadıkları ya da hakim onların şahitliklerini kabul etmediği zaman kendileri ve onların adaletini bilen kimseler orucu bırakabilirler mi, bırakamazlar mı? Bir kişi kendi başına hilali gördüğü zaman Ahmed onun orucu bırakıp bayram edemeyeceğine hükmetti. Malik ve Ebu Hanife’nin görüşü de … Devamını oku
Bunun kazası gerekmez. Aksine o günün bayram günü olduğu şer’î olarak tesbit edildiği için oruç tutulması caiz de değildir. Şer’î tesbit iki adil şahidin müslümanların hakiminin huzurunda şahitlik etmesi ve ülkenin her tarafında ve başka yerlerde de insanların bununla amel etmesidir. Ebu Davud ve Tirmizi’nin, Ebu Hureyre’den tahriç ettikleri bir hadiste Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem … Devamını oku
Hilallerin büyüklüğü ve küçüklüğünün farklı olması, konaklarının yüksek veya alçak olmasının hiçbir hükmü yoktur. Çünkü bunlar farklı farklı olabilir.