Kıyamet, meydana geleceği (kopacağı) zaman itibarıyla, Rabbimiz dışında hiçbir varlık tarafından bilinemez. Fakat bu bilgiyi bizlerden gizleyen Rabbimiz, kıyametin işaretlerini/alâmetlerini tüm insanlara, hem Kur’an ile hem de Peygamberimizin (s.a.s.) sözleri ile bildirmiştir.
Kıyametin bazı alâmetleri, ortaya çıkmaları açısından uzun bir zaman dilimine yayılmıştır ve dinî emirlerin ihmal edilmesi ve ahlakın bozulması gibi insan iradesine bağlı olarak meydana gelmektedir. Peygamberimizin gönderilmesi ve onunla peygamberliğin sona ermesi, ilmin ortadan kalkıp bilgisizliğin artması, şarap içme ve zinanın açıkça yapılır olması, ehliyetsiz insanların söz sahibi olması, adam öldürme olaylarının artması, dünya malının bollaşması, zekât verecek fakirin bulunmaması gibi olaylar kıyametin alâmetleri arasında zikredilir.
Bu alâmetlerin yanı sıra Peygamberimiz (s.a.s.) “Kıyametten önce on alâmet görmediğiniz sürece dünyanın sonu gelmez.” buyurmuş ve kıyametin kopmasının hemen öncesinde, birbirlerinin peşi sıra meydana gelebilecek birtakım hadiselerden bahsetmiştir. Bu hadiseler tabiat kanunlarını aşan ve insan iradesi/müdahalesi olmaksızın gerçekleşeceği bildirilen duman, deccal, dâbbetü’larz, güneşin batıdan doğması, Ye’cûc ve Me’cûc’ün çıkması, Hz. İsa’nın gökten inmesi, yer çöküntüsü ve ateşin çıkmasıdır.