Kafir demek günah mı? Müslüman birine kafir demek suç ve günah mı? Kime kafir denir?

İman, inanılması gereken şeyleri kalp ile tasdik etmektir. Dil ile ikrar, yani inandığını dil ile ifade etmek kalpteki imanın göstergesidir. Kalben inanan ve inandığını dili ile söyleyen kimse mümindir, Müslümandır. İnanç esaslarını inkâr etmedikçe o kimseye kâfir denmez.

İnanan bir kimsenin inancının gereği olarak Allah’ın emirlerini yerine getirmesi ve yasakladığı şeylerden sakınması gerekir. Ancak, dini hükümleri hafife almak veya haramları helal saymak gibi bir düşünce ile değil de nefsine uymak ve tembellik dolayısıyla emirleri yerine getirmeyen ve yasakları işleyen kimse görevini yapmadığı için günahkâr olur, fakat dinden çıkmaz. Böyle bir kişiye kâfir denemez. O kimse yine mümindir.

Allah Teala, Kur’anı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“Ey İman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah’a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter.”

Yüce Rabbimiz, günah işleyen kullarına mümin olarak hitap edip onları tevbe etmeye çağırırken bir Müslüman diğer bir Müslümana günah işlediğinden dolayı nasıl kâfir diyebilir? Bir Müslüman, din kardeşini fasık (yoldan çıkmış sapık) veya kâfir olmakla suçlayıp teşhir edemez. Böyle bir davranış Müslümana asla yakışmaz. Böyle bir davranışın çok vahim ve tehlikeli sonucunu Sahîhi Buhârî’de yer alan bir hadisi şeriften öğreniyoruz.

Ebû Zer’den (ra.) rivayet edilen hadisi şerifte Peygamberimiz şöyle buyuruyor:

“Hiçbir kimse, başka bir kişiye fasık (yoldan çıkmış sapık) diye söz atamaz, kâfir diyemez. Eğer fasık dediği kimse fasık, kâfir dediği kimse de kâfir değilse, bu sıfatlar muhakkak onları söyleyen kimseye döner.”

Bu hususta diğ er bir hadisi şerifte de şöyle buyrulmuştur:

“Bir kimse din kardeşine kâfir derse, bu söz ikisinden birine döner.”

Yani bir Müslüman din kardeşini fasık veya kâfir olmakla suçlarsa, suçladığı kimse gerçekten öyle olsa bile onu suçlayıp teşhir etmek caiz değildir. Eğer fasık dediği kimse fasık değilse kendisi fasık olur, kâfir olduğunu iddia ettiği kişi kâfir değilse, bu söz geriye dönerek söyleyenin kâfir olmasına sebep olur.

Çünkü o, bu sözle bir müminin kâfirliğine hükmetmiştir. Hükmettiği kişi gerçekten kâfir değ ilse kendisinin küfrüne hükmetmiş olmaktadır. Böyle bir suçlama ise bir Müslümanın kendi kendine ya pacağı çok büyük bir kötülük olur. Bu konuda başka bir hadiste de şöyle buyrulmuştur:

“Her kim, bir adama: Ey kâfir veya Allah’ın düşmanı der de o adam dediği gibi değilse, o sözler bunlar ı söyleyene döner.”

O hâlde Müslümana düşen, başkalarında gördüğü kötü davranışları yayarak onları üzmek değ il, öğüt vermek ve yapıcı bir şekilde uyarıda bulunmaktır.

Bir Müslümana kâfir demek son derece sakıncalıdır. Çünkü başkasının kâfir olmasına razı olmak demektir ki bu, bir Müslüman için düşünülemez. Kaldı ki bir Müslümanın kâfirliğine hükmetmek çok zordur.

Şöyle ki bir kimsenin kâfir olduğunu gösteren birçok ihtimal yanında kâfir olmadığını gösteren bir ihtimal de varsa, o kimsenin kâfir olmadığı tercih edilir.

Hatta bir kimsede bulunan yüz ihtimalden doksan dokuzu kâfir olduğunu, bir ihtimal de kâfir olmadığını gösterse, yine o kimsenin Müslümanlığına hükmedilir.

Bir kimsenin yaptığı ibadetlerle gösteriş yaparak başkalarına karşı üstünlük taslaması da doğru değildir.

Nitekim Kur’anı Kerim’de;

“Kendinizi temize çıkarmayın, çünkü O (Allah), kötülükten sakınanı daha iyi bilir.” buyrulmuştur.

Peygamberimiz buyuruyor ki:

“Bir adam; vallahi Cenabı Hak falan kişiyi affetmez, dedi. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah;

‘Falan kimseyi affetmeyeceğimi kim temin edebilir? Muhakkak ki ben o ada mı bağışlar, senin amelinin sevabını da iptal ederim.’ buyurdu.”

Başkalarını kötülemek, onların kusur ve hatalarını teşhir ederek kendini temize çıkarmak, doğru olmadığı gibi Allah’ın kimi affedip kimi affetmeyeceği hususunda hüküm vermek de kimsenin yetkisinde değildir. Müslüman, başkalarının kusurları ile meşgul olmamalı, kendi kusurlarını düzeltmeye çalışmalıdır.

Alay Etmek

Dinimiz bütün Müslümanları kardeş yapmış, kardeşliğe yakışma

yan, kardeşler arasını açacak olan her türlü söz ve davranışı da yasaklamıştır.

Bu sebeple dinimiz, bir kimse ile alay etmenin, onu incitecek söz söylemenin, kötü ad takmanın büyük günah olduğunu bildirmiş ve bundan sakınılmasını emretmiştir.

“Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir isimdir. Kim de tevbe etmez ise böylesi kimseler zalimlerdir.” Peygamberimiz de “Birbirinize haset etmeyiniz. Alışverişte birbirinizi

aldatmayınız. Birbirinize dargın durmayınız ve birbirinizden yüz çevirmeyiniz. Birbirinizin bitmek üzere olan pazarlığını bozmayınız. Allah’ın kulları karde ş olunuz. Müslüman, Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, onu yardımsız bı rakmaz, ona hor bakmaz.” buyurmuş, sonra da üç defa göğsüne işaret ederek; “Takva işte buradadır. Bir kimsenin kötü olabilmesi için Müslüman kardeşini hor görmesi yeter. Müslümanın Müslümana kanı, malı, ırzı haramdır.”96 buyurmuş ve Müslümanı hor görmenin ne kadar kötü bir davranış olduğunu bildirmiştir.

Bir insanla alay etmek, onu değersiz görmek demektir. Hâlbuki insan, saygınlığı olan bir varlıktır. Allah’ın itibar ettiği insanı hakir görmek yanlıştır, hatadır. Kaldı ki Cenabı Hak alay edilen kimsenin Allah katında alay edenden daha değerli olabileceğini bildirmekte, medeni olmayan bu davranıştan vazgeçilmesini emretmektedir.

Allah Teala, gerek el ile gerek dil ile şunu bunu itip kakmayı, kırıp incitmeyi âdet edinmiş dedikoducularla ilgili olarak şöyle buyuruyor:

“Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi ve başkalarını ayıplamayı ve servet biriktirip onu saymayı âdet edinenlere yazıklar olsun. O, malının kendisini ebedi kılacağını mı zanneder? Hayır, andolsun o hutameye atılır. Hutamenin ne olduğu sana söylendi mi? Allah’ın tutuşturulmuş, yandıkça tırmanıp kalplerin ta üstüne çıkan ateştir. Onlar bu ateşin içinde sütunlara bağlanmışlar ve o vaziyette kapılar üzerine kapatılmıştır.”

O hâlde, başkası ile alay etmek, onu üzer ve incitir. Başkasını haksız yere inciten ise günah işlemiş olur. Çünkü dinimiz, değil insana, diğer canlılara bile eziyet etmeyi haram kılmış, yasaklamıştır.