Allah’ın yaratıklarına ilişkin planını ve tabiatın işleyişini gerçekleştirmesi anlamında “kader” ve “kaza” kelimeleri kullanılmıştır. “Kader”, Allah’ın sınırsız ilmi ve gücü ile kâinattaki tüm varlığı bir ahenk ve düzen içinde tutması, kulunun karşılaştığı olaylar açısından hangi yönde tercihte bulunacağını önceden bilmesi ve bu yönde takdir etmesidir. “Kaza” ise, kulun tercihini yaptığı anda Allah’ın kudreti ile yaratma eylemini gerçekleştirmesidir.
Kader ve kazaya iman etmek, aynı zamanda Allah’ın ilim, irade, kudret ve tekvin sıfatlarına da inanmayı gerektirir. Yani kul kader ve kazaya iman etmekle, Allah’ın her şeyi bildiğine, yine her şeyin ancak O’nun bilgisi ve dilemesi ile gerçekleşebileceğine, O’nun gücünün her şeye yettiğine ve dilediğini dilediği şekilde yaratmada eşsiz olduğuna inanmış olur. Başka bir deyişle kader ve kazaya inanmak, sınırlı insan aklının gerek kavrayabildiği gerekse kavrayamadığı, şu ana kadar meydana gelmiş ve ileride meydana gelecek olan her şeyin Allah’ın bilgisinde olduğu ve ancak O’nun dilemesi ve sonsuz gücükudreti ile meydana gelebileceği anlamına gelir.