Kabir hayatı, kişinin ölümüyle başlar ve kıyametin kopmasından sonra mahşerde yeniden dirilişle (ba’s) sona erer. Kabir hayatı için “berzah” kelimesi de kullanılır. Kişi ölüm şekli ve öldüğü yer itibariyle bir kabre konul(a)mamış dahi olsa (örneğin yanarak ölen kişi), herkes kabir/berzah dönemini yaşar. Berzah, insanın bedensel olarak değil ruhsal olarak yaşayacağı bir dönemdir. Peygamberimizin (s.a.s.) ifadesine göre berzah “âhiret duraklarının ilki”dir.
Peygamberimizin (s.a.s.) hadislerine göre, kişi kabre konulduktan sonra Münker ve Nekir isimli sorgu melekleri gelerek kişiye imanî ve amelî konularla ilgili birtakım sorular yöneltir. Bu soruların cevaplarına göre kâfirler ve münâfıklar kabirde azap görmeye, müminler cennet nimetlerini tatmaya başlayacaktır.
İlgili ayetlerin işaretine ve hadislerin ifadesine bakıldığında kabirde azabın olmadığını söyleyemeyiz. Firavun ve taraftarlarının sabah akşam ateşe arz edildiğini, kıyamet gününde de en şiddetli azaba maruz bırakılacaklarını, Nûh kavminin suda boğulmasının ardından ateşe atıldığını bildiren ayetler kabir azabına işaret etmektedir. Bunların dışında, iyilerle kötülere dünyada ve ahirette yapılacak muamelenin aynı olmayacağını, münafıkların iki defa azap gördükten sonra büyük bir azaba maruz bırakılacağını, kâfir ve münafık olanlara cehennemdeki büyük azaptan önce yakın bir azabın tattırılacağını68 belirten ayetler de kabir azabının delili kabul edilmektedir.
Hadislerde belirtildiğine göre Peygamberimiz (s.a.s.) kabirde azap gören bazı kimselerin sesini işitmiş, kabir azabından Allah’a sığınmış ve ashaba da Allah’a sığınmalarını söylemiş, cenaze namazını kıldırdığı ölüyü kabir azabından koruması için Allah’a dua etmiş, ayrıca azap görenlerin sesini hayvanların işittiğini haber vermiştir.
Gıybet ve koğuculuk yapmak, borçlu olarak ölmek, yalan söylemek, zina etmek, faiz yemek, içki içmek gibi fiillerin kabir azabına sebep olduğu yine hadislerde bildirilmektedir. Kabir azabının kâfirler ve günahı çok olan müminler için kıyamete kadar devam edeceği, günahı az olan müminler içinse geçici olacağı kabul edilir.
Yukarıda aktarılan ayet ve hadislerden hareketle kabirde, dünyada yapıp ettiklerimizin karşılığı olan (olumluolumsuz) bir muamelenin olmayacağı söylenemez. Ancak bu muamelenin nasıl olacağı, hangi hâllerin yaşanacağı hakkında kesin bilgiye sahip değiliz.