Hendek Savaşı Nedir? Hendek Savaşı Önemi Nedir? Hendek Savaşı Sebepleri Ve Sonuçları Neler? Hendek Savaşı Tarihi Nedir?

Medine’nin etrafında hendekler kazılarak savunma yapılmasından dolayı Hendek Savaşı olarak isimlendirilen bu savaş, bazı kaynaklarda kabileler topluluğu anlamına gelen Ahzâb veya Hisar olarak da geçmektedir. Allah, müminlerin bu savaşta imtihan edilmelerinden, müşriklerin Medine’ye saldırmalarından ve münafıkların hallerinden Ahzâb sûresinde şöyle bahsetmektedir: “Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın; hani size ordular saldırmıştı da biz onlara karşı bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah ne yaptığınızı çok iyi görmekteydi. Onlar hem yukarınızdan hem de aşağı tarafınızdan üzerinize yürüdükleri, gözler yıldığı, yürekler gırtlağa dayandığı ve siz Allah hakkında türlü türlü şeyler düşündüğünüz zaman, işte orada iman sahipleri imtihandan geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğramışlardı. O zaman münafıklarla kalplerinde hastalık bulunanlar, “Meğer Allah ve Resulü bize sadece kuru vaatlerde bulunmuşlar” diyorlardı.” “Allah, o inkâr edenleri hiçbir fayda elde edemeden öfkeleriyle geri çevirdi. Allah’ın yardımı savaşta müminlere yetti. Allah güçlüdür, mutlak galiptir”

Uhud Savaşı’ndan iki sene sonra Şevvâl ya da Zilkâde ayında gerçekleştiğine dair iki farklı görüş vardır. Müslümanlar Hendek Savaşı’na kadar olan bütün gazve ve seriyyelerde Medine’nin dışına çıkıp savaşmışlardır. Hendek Savaşı’nda ise Medine’de kalma kararı alınmış ve Müslümanlar ilk savunma savaşını yapmışlardır. Bunun yanında Hendek Savaşı’nı diğer savaşlardan ayıran en önemli özelliklerden biri; savaşın tek bir zümreye karşı değil, Arap Yarımadasında bulunan kabilelerin çoğunun katılmasıdır.

Savaşın Sebebi

Uhud Savaşı’nın sonunda Mekkeli müşrikler savaşın galibi gibi görünseler de Müslümanların bu savaşın sonunda hızlı bir şekilde yayılmasını engelleyememişlerdir. Mekkeli müşrikleri savaş sonrasında bu ilerleyişi durduramayınca bu duruma mani olmak istemişlerdir. Mekkeli Müşriklerin yanında Medine’den gönderilen Yahudiler de her geçen gün İslâm için tehdit olmaya devam etmekte Hayber’in etrafındaki halkı Müslümanlar için kışkırtmaya devam etmekteydiler.

Yahudiler ilk olarak Müslümanlara karşı kendilerine yardım etmeleri için Gatafânlılar ile anlaşmış ve onlara Hayber’in bir yıllık hurma mahsûlünü vadetmişlerdi. Aynı zamanda Mekke’ye Kureyş’in yanına giderek onlara “Biz Muhammed’e karşı sizinle beraber olacağız. Onun kökünü kurutuncaya kadar yanınızda olacağız. Sizin dininiz Muhammed’in dininden daha hayırlıdır. Sizler hakka Muhammed’den daha yakın kimselersiniz.” diyerek onlarla birlik olmuş ve Müslümanlara saldırma planları içerisine girmişlerdir.

Medine’nin üç tarafını saran kabileler Müslümanları yok etmek için anlaşmışlardı. Medine’nin kuzeyinde Gatafân ve Fezâre, güneyinde Kinâne ve Sakîf, doğusunda ise Benû Süleym kabileleri Müslümanlara saldıracakları günü beklemekteydi.

Dûmetülcendel bölgesinden geçen Medine’ye ait kervanların yollarının kesilmesi üzerine Hz. Peygamber, ordu ile beraber o bölgeye gitmek için yola çıkmış fakat bunun bir oyun olabileceği endişesiyle o bölgeye varmadan geri dönmüştür. Bir araya gelen düşman birliklerinin gizli bir planı olarak düşünülen Dûmetülcendel’in amacı; Hz. Peygamber ve ordusunu Medine’nin dışına çekip onlara saldırmak, aynı zamanda Medine’de korunmasız kalan insanları da yok etmekti. Böylece hem Hz. Peygamber’i hem de Müslümanları güçlerini yarıya indirerek savunmasız ve baskınla öldürebileceklerdi.

Savaşın Hazırlıkları

Bu durum karşısında Medine’ye dönen Hz. Peygamber, düşmanın sayıca fazlalığı da göz önünde bulundurularak sahâbîlerle yapmış oldukları istişareler sonucunda Medine’de kalıp şehrin etrafına hendekler kazmaya karar vermişlerdir. Kazılan hendekler bir adam boyunda olup düşmanın en iyi atlarının geçemeyeceği genişlikteydi.

Müslümanlar gün boyu hendek kazıyor, gece ise evlerine çekiliyorlardı. Hz. Peygamber alçak bir tepenin üzerinde bir çadır kurmuş ve oradan bizzat hazırlıklara katılıp savunma planı yapmıştır.

Başarısız olan Dûmetülcendel girişiminden sonra düşman ordusu on iki bin kişi ile Medine yakınlarına kadar gelmiş ve karargâhını kurmuştu. Müslümanların sayısı ise üç bin kişi kadardı. Müşrikler ilk defa böyle bir savunmayla karşılaştıklarından dolayı şaşırmışlar ve nasıl savaşacaklarının kararsızlığını yaşamışlardır. Müslümanlar hendekleri koruma ve izlemek için nöbetleşe görev alıyorlardı. Mekkeli müşrikler ile Müslümanlar arasında çarpışmanın olmadığı Hendek Savaşı’nda ok atma ve cesur bazı kimselerin hendeği geçmeye çalışması başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu sürecin on beş gün, ya da bir ay sürdüğüne dair rivayetler vardır. Kısa süreceğini düşünerek çıktıkları savaşın uzun sürmesi Mekkeli müşrikleri zor durumda bırakmış hem kendi yiyeceklerini hem de develerinin yiyeceklerini tüketmişti. Takviye olarak yiyecek gönderilse de etkili olan rüzgâr sebebiyle çekilmek zorunda kalmışlardır.

Atılan oklarla Sa‘d b. Muâz, Enes b. Evs, Abdullah b. Sehl, Tufeyl b. Nu‘mân, Sa‘lebe b. Ganeme ve Kâ‘b b. Zeyd olmak üzere altı Müslüman şehid olmuş, sekiz düşman askeri ise öldürülmüştür.