Yedi ayrı kaleden oluşan ve bunların sağlamlığıyla tanınan Hayber, Medine’nin yaklaşık yüz seksen kilometre kadar kuzeyinden başlayan ve denizden bin metre yükseklikte yer alan etrafı volkanik topraklarla çevrili geniş bir vadidir. Topraklarının verimliliği, suyun bol olması ve önemli ticaret merkezlerinin geçiş güzergâhında olması Hayber’in önemini arttırmaktadır.
Savaşın Sebebi
Hz. Peygamber döneminde Medine’de yaşayan Beni Nadir kabilesi, Hz. Peygamber ile yapılan Medine Sözleşmesi’ni ihlâl etmeleri sebebiyle Medine dışına gönderilmişlerdi. Beni Nadir kabilesi de bunun üzerine diğer Yahudi kabileleri gibi gidip Hayber’e yerleşmişlerdi. Beni Nadir kabilesi Medine’den çıkarılmanın öfkesiyle zaman kaybetmeden Mekkeliler ve Gatafanlılar ile birleşip Müslümanların karşıtı gizli anlaşmalar yapmaya başladılar. Aynı zamanda Hayber ve çevresindeki halkı Müslümanlara karşı kışkırtmaları da Müslümanları son derece rahatsız etmekteydi. Hayber denilen topraklara yerleşen ve o bölgede yaşayanlar zamanla Medine için bir tehlike olmaya başlamıştı. Bu sebeplerden dolayı Müslümanlar, karşılarındaki güç daha da büyümeden onlara engel olmak için ordu ile yola çıkmıştır.
Savaşın Hazırlıkları
Gatafan ve Feraze kabilelerinin, Hayber’deki Yahudilerle birleşip Müslümanlara saldıracaklarıyla ilgili haberi alan Hz. Peygamber orduyla beraber harekete geçmişti. Bu haberi alan Gatafan ve Feraze kabileleri dört bin kişilik bir orduyla Hayber’e ilerlemiş ve büyük bir hazırlığa girişmişlerdi. Hz. Peygamber taktik değiştirerek sanki hedefi Hayber değilmiş gibi yönünü Gatafan ve Feraze kabilelerinin yaşadığı yöne doğru çevirmiş ve bu düşmanın paniğe kapılmasına ve hazırlıksız yakalanmasına sebep olmuştu. Gatafan ve Feraze kabileleri hemen evlerine dönmüş ve Müslümanlar tarafsız kalmaları şartıyla onlarla anlaşma yapmak istemişlerdi. Hurma bahçelerini sahibi olmaları teklif edilsede bu teklifi geri çevirmişlerdi. Bunun üzerine korkutularak yurtlarında kalmaları sağlanmıştı.
Hz. Peygamber ordu ile beraber Hayber’e vardığında Hayberliler korkmuş ve kalelerin arkasında siper almışlardır.286 Hayber’in Fethi, Na’im Kalesi ile başladı. Burada Mahmud b. Mesleme atılan taşla şehit oldu. Sonrasında Kamûs Kalesi ele geçirildi. Daha sonra, Hz. Ali’nin olağan üstü çabasıyla şehrin içindeki Kamûs Kalesi, arkasından da sırasıyla ve bazıları barış yoluyla Şık, Netâh, Ketîbe, Vatîh ve Sülâlim kaleleri alındı. Savaşın günlerce sürmesi Müslümanların erzak sıkıntısı çekmesine sebep olmuş ve zorlu ve çetin bir savaş vuku bulmuştur.
Savaşı Müslümanların kazanması sonucunda Hayberliler üstlerindeki kıyafetlerden başka hiçbir şey almadan ülkeyi terk edeceklerdi. Hz. Peygamber Yahudilerin topraklardan aldıkları mahsulleri yarı yarıya paylaşmaları şartıyla onların Hayber’de kalmalarına izin vermiştir.288 Müslüman ordusu iki yüz süvari üç yüz piyade, Yahudiler ise toplamda on bin kişi idiler.
Bu savaşın sonunda Yahudilerden doksan üç kişi öldürülmüş, Müslümanlardan ise bir rivayete göre on beş başka bir rivayete göre yirmi kişi şehit olmuştur. Aynı zamanda Hayber’in Hicaz bölgesinde en eski ticaret ve tarım şehri olması bu şehri elde eden Müslümanlara büyük bir ganimet kaynağı olmuştur. Teslim edilen ganimetler arasında koyun, sığır, deve gibi birçok hayvan, pek çok ev eşyası, elbise ve elbise kumaşları, kılıçlar, mızraklar, kaftanlar ve askeri malzemeler elde edilen ganimetlerdendi.