Fenalık ve azgınlık nedir? Fenalıktan ve azgınlıktan uzak durmak nedir? İslam’da azgınlık nedir?

Ayette çirkin işler olarak ifade edilen ‘fahşâ’ kelimesi daha çok cinsel suçlar anlamına gelmektedir. Bununla birlikte aynı zamanda Kur’ân ayetleri tarafından ortaya konulan ahlâki davranışlara aykırı çirkin işleri, fenalık ve azgınlıkları da içerdiğini düşünmek mümkündür. Toplumlar, o toplumun birer bireyi olan kişilerin ahlâki tutum ve davranışları sayesinde varlıklarını düzgün bir şekilde devam ettirebilir ve insani değerlere sahip olabilirler. Her türlü çirkinlik ve azgınlığın kol gezdiği toplumlarda ise sürekli olarak bir kargaşa, huzursuzluk ve ahlâksızlığın baş göstermesi kaçınılmazdır. Günümüzde insanların kişisel özgürlüklerine adeta sınırsızlık getirerek diledikleri gibi cinsel birliktelikler yaşamalarını ya da uyuşturucu gibi her türlü maddeleri kullanmalarını doğal karşılayan toplumların ciddi anlamda sosyolojik ve psikolojik sorunlarla karşı karşıya kaldıkları bir gerçektir. Hatta kimilerince insanların Allah’ın sınırlarını önemsemeyerek kendi tutkuları doğrultusunda bir yaşam tarzı geliştirmeleri gelişmişlik ve medeni olmanın bir göstergesi kabul edilmektedir. Oysaki sosyolojik veriler söz konusu toplumların pek çok açıdan ciddi anlamda yozlaşma içinde olduklarını, aile kurumunun zedelendiğini, eşcinselliğin ve ensest ilişkilerin (aile içi) arttığını, küçük yaşta hamile kalan kız çocuklarının karşı karşıya kaldığı zorlukları, çöp konteynırlarına atılan yeni doğmuş bebekleri ya da kullandığı uyuşturucu sebebiyle sokak ortasında can veren bir gencin dramını gözler önüne sermektedir. Bu ve benzeri pek çok ahlâk dışı olay sebebiyle toplumların dini ve insani değerlerden ödün vermemeleri, çirkin işlerden, fenalık ve azgınlıklardan uzak durmaları gerekmektedir.

Ayetlerde kadınlar ve erkekler arası eşcinselliğin de yasak edildiği ve her ikisinin de ‘fahşa’ kapsamına girdiğini görmekteyiz. Ayetlerde kadınlar arasında yapılan eşcinsellik için: “Kadınlarınızdan fuhuş (eşcinsellik) yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin; eğer onlar şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıncaya, ya da Allah onların yararına bir yol gösterinceye kadar evlerde alıkoyun.” (4/15) diye buyrulmakta ve bu suçun işlendiğine dair 4 tanık olması halinde bu kadınların evlerinde alıkoyulmaları emredilmektedir. Ayetlerde erkekler arası eşcinsellik suçunu işleyenler ile ilgili olarak: “İçinizden iki kişi, fuhuş yaparsa, onlara eziyet edin; eğer tövbe eder, uslanırlarsa artık onlardan vazgeçin. Çünkü Allah, tövbeleri çok kabul edendir (Tevvâb), çok esirgeyendir (Rahîm).” (4/16) diye buyrulmaktadır. Ayetten de görüldüğü gibi kadın kadına ya da erkek erkeğe girilen cinsel ilişkilere karşı nasıl davranılması gerektiği ifade edilerek özellikle bu suçu işleyen iki erkek olursa onlara eziyet edilmesi söylenmektedir. Buradaki eziyet ifadesini geniş bir anlayışla değerlendirmek mümkündür. Eziyet kelimesinin Türkçedeki kullanımı daha çok şiddet içerikli fiili müdahaleler olarak anlaşılmaktadır. Ancak burada illaki dayak ya da işkence gibi fiili bir müdahalede bulunulma zorunluluğu yoktur. Çünkü daha önce de ifade edildiği gibi zina eden erkek ve kadına 100 adet celde (Deri üzeriyle sınırlı kalmak şartıyla yapılan vuruşlar) cezası uygulanması açık bir şekilde emredilirken eşcinsellik için yapılacak eziyette bu şekilde fiili bir ceza bildirilmemiş ve eziyetin türü ve boyutu daha çok kamu vicdanına bırakılmıştır. Söz konusu eziyet, bu gibi kişilerin toplumca benimsenmemesi ve yapmış oldukları ahlâksızlığa prim verilmemesi; yani bir anlamda bu gibi kişilerin toplumca dışlanıp protesto edilmesi şeklinde de yapılabilir. Eza yani sıkıntı eziyet anlamlarına gelen bu ifadenin başka ayetlerde de ifade etmeye çalıştığımız manalarda kullanıldığını görmekteyiz: “Güzel, yapıcı bir söz, bir bağışlama, ardından eziyet gelen bir sadakadan daha üstündür.” (2/263).

Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.

Nahl Suresi Ayet 90