Müslümanlar bir araya geldiklerinde mümkün mertebe dünyalarına ve ahiretlerine faydası olmayan her türlü lüzumsuz söz ve davranışlardan sakınmalıdırlar. Bilerek veya bilmeyerek herhangi bir kul hakkı ihlâlinde bulunmuşlarsa, hak sahiplerine haklarını ödeyerek helâllık almalıdırlar. Ayrıca bulundukları meclisi terk etmeden önce, hata ve kusurlarından dolayı Yüce Allah’tan af ve mağfiret dilemelidirler.
Sevgili Peygamberimiz, kendileri bu tür günah ve kusurlardan uzak oldukları hâlde, meclisten ayrılmadan önce dua etmişler, tevbeistiğfarda bulunmuşlar, böylece ümmetine de örnek olmuşlardır. Bu bakımdan meclislerden ve toplantı yerlerinden ayrılmazdan önce dua etmek, tövbe istiğfarda bulunmak müstahaptır. Yapılacak bu duaların Peygamberimizin yapmış olduğu dualardan seçilmesi ise daha faziletlidir. Ayrıca sahabei kiram bulundukları meclisleri terk etmeden önce Kur’ânı Kerim’in Asr sûresini de okurlardı.
Sahabeden Ebû Hüreyre (r.a.) diyor ki; “Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdular:
“Kim, malâyânî (faydasız ve lüzumsuz) konuşmaların çok olduğu bir mecliste oturur da, oradan ayrılmadan önce şu duayı okursa, o mecliste işlemiş olduğu kusur ve günahları (kul hakları hariç) bağışlanır:
Okunuşu: “Sübhânekellâhümme ve bihamdike eşhedü ellâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbü ileyke.”
Anlamı: “Allah’ım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ve hamdinle tesbih ederim. Senden başka ilâh olmadığına kesinlikle şehâdet ederim. Senden bağışlanmamı diler ve sana tövbe ederim.” (Tirmizî, De’avât 38; bk. Ebû Davud, Edeb, 27)