Bir müslümanın oruca başlarken ve bitirirken astronomik hesaba dayanması caiz midir, yoksa mutlaka hilali görmek mi gerekir?

İslam dini kolaylık ve hoşgörü dinidir. Bu dinin hükümleri hem insanlara hem cinlere ve onların alimlerine, cahillerine, şehirlilerine ve köylülerine, hulasa bütün farklı sınıfların hepsine uygulanır ve hepsini kapsar. Bu sebeple Allah Teala onlara ibadet vakitlerinin girmesi ve çıkması için herkesin bilebileceği bir takım emareler belirledi. Mesela güneşin kaybolmasını akşam vaktinin girişinin ve ikindi vaktinin çıkışının emaresi ve kırmızı şafağın kaybolmasını yatsı vaktinin girişinin emaresi olarak belirledi. Hilalin ayın sonunda gizlenip kaybolduktan sonra tekrar görünmesini yeni bir kamerî ayın başlamasının ve önceki ayın sona erişinin emaresi kıldı. Bizi, yıldız ilmi ve astronomik hesaplama gibi çok az insanın bilebileceği şeylerle kamerî ay başlarını tesbitle yükümlü tutmadı.

Bu sebeple Kitap ve sünnetin nasları, müslümanların Ramazan ayında oruca başlamalarına emare olarak hilalin görünmesi esasını getirmiştir. Ramazan bayramı için de şevval hilalinin görülmesi esasını getirmiştir. Kurban bayramının ve Arafat gününün tesbitinde de durum böyledir. Allah Teala şöyle buyur muştur:“Sizden her kim hilali görürse onda oruç tutsun.” “Sana hilalleri soruyorlar, de ki: Onlar, insanlar için özellikle hac için vakit ölçüleridir.”(Bakara, 2/189)

Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Hilali gördüğünüz zaman oruç tutun, hilali gördüğünüz zaman bayram edin. Hava kapalı olur da onu göremezseniz sayıyı otuza tamamlayın.” Peygamber vesellem orucu, Ramazan ayı hilalinin görünmesinin sabit olmasına, bayramı da şevval ayının görünmesinin sabit olmasına bağlamıştır; bunu astronomik hesaplamaya ve yıldızların hareketine bağlamamıştır. Peygamber’in vesellem zamanında, Raşid halifelerin zamanında, dört müctehid imam zamanında ve Peygamber’in Sallallahu aleyhi vesellem fazilet ve üstünlüklerine şahitlik ettiği ilk üç neslin zamanında uygulama buna göre olmuştur. İbadetlerin başlaması ve sona ermesi konusunda kamerî ayların tesbitinde ruyete (görmeye) değil de astronomi ilmine müracaat etmek faydası olmayan bir bid’attir ve dinde bir dayanağı yoktur. Suudi Arabistan ülkesi oruç, iftar, bayram ve hac vakitleri gibi vakitlerin hilalin görünmesiyle tesbitinde Peygamberin ve selefi salihin yoluna bağlıdır. Her türlü hayır ve iyilik dini işlerde selefi salihe bağlılıktadır/onlara tabi olmaktadır. Her türlü kötülük de dinde sonradan uydurulan bid’atlardadır.

Allah Teala bizi ve bütün müslümanları gizli ve açık fitnelerden korusun.

Başarı Allah’tandır. Allah’ın salât ve selamı Peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve ashabına olsun.