Bir kimse güneşin battığını zannederek orucunu açtı. Fakat daha sonra güneşin batmadığı ortaya çıktı. Durum ne olacak?

Alimler bu kişiye kazanın gerekip gerekmediğinde ihtilaf ettiler.

Cumhur, Malik’in Ömer’den rivayet ettiği bir haberle istidlal ederek (böyle bir durumda) kazanın vacip olduğuna hükmetmiştir. Ömer (bulutlu bir günde güneşin battığını zannederek) iftar etmiş fakat daha sonra güneş açınca şöyle demiştir: Mesele basit. Biz elimizden geleni yaptık.585 Abdurrezzak kendi rivayetinde şöyle bir ilavede bulundu: Bir gün kaza ederiz.

Bu hadisin bir benzerini Hanzale babasından nakletti. Bunu Said İbn Mansur rivayet etti. Bu rivayette Ömer’in şöyle dediği geçer: Sizden kim orucunu açmışsa onun yerine bir gün oruç tutsun.

Cumhur, bu konuda Hişam İbn Urve’nin rivayetiyle de istidlal ederler. Hişam bunu Fatıma’dan; O, Esma bint Ebi Bekir’den rivayet etti. Esma şöyle yerine bir gün oruç tutarız, dedi. Bak: Malik, elMuvatta, K. Sıyam, Babu ma Cae fi Kazai Ramazan Çeviren dedi: ” Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem zamanında bulutlu bir günde (güneş battı zannederek) orucu açtık. Sonra güneş görünüverdi. Hişam’a denildi ki: Bu orucu kaza etmeleri emredildi mi? Hişam dedi ki: Kazadan kurtulmaya çare mi var? Bunu Buhari rivayet etti.

Cumhurun dışında kalan diğerlerine göre onlara kaza gerekmez. Bu konuda Zeyd İbn Vehb’in rivayet ettiği hadisle istidlal ettiler. Zeyd İbn Vehb şöyle dedi: Rasulullahın Sallallahu aleyhi vesellem mescidinde oturuyorduk. Bize büyük bir bardak getirildi. Bardağın içinde Hafsa’nın evinden gelen bir içecek vardı. Biz akşam olduğunu düşünerek bunu içtik. Sonra bulutlar dağıldı ve güneş açıverdi. Zeyd İbn Vehb rivayetin devamında şöyle dedi: Güneşin açtığını görünce insanlar bunun yerine bir gün kaza orucu tutalım, demeye başladılar. Fakat Ömer şöyle dedi: Vallahi biz bunu kaza etmeyiz, biz bir günaha meyletmedik ki.

Mücahid, Hasen, İshak ve Zahiriler bu görüştedirler. Ahmed’den gelen iki rivayetten birisi budur. Şeyhulislam İbn Teymiyye bu görüşü tercih etmiştir. Bu görüşü Urve’den rivayet etmiştir.

İbn Huzeyme, Hişam’ın “Kazadan kurtulmaya çare mi var?” sözü hakkında dedi ki: O bu sözü (doğrudan Peygambere) dayandıramadı. Ben bu sözden onlara kazanın emredildiği hükmünü açıkça çıkaramıyorum.

İbn Hacer, Hişam’ın bu sözü hakkında şöyle dedi: “Ben onların bu günü kaza edip etmediklerini anlayamadım. Bu rivayetin kendisinden önceki “kaza ile emredildiler” sözü ile çeliştiği açıktır. Esma hadisine gelince kazanın gerekli olup olmadığı ondan da anlaşılamamaktadır.

“elFuru”da (müellif) şöyle dedi: Bu durumla ilgili olarak Ömer’den sahih olarak gelen iki rivayet vardır. Birincisinde kaza emredilmiştir. İkincisinde: Biz kaza etmeyiz, günaha meyletmedik, biz bilmiyorduk demiştir. Buna göre de kaza yoktur.

İhtiyata uygun olan, bu durumda orucu kaza etmektir.

Allah en iyi bilendir. Allah’ın salât ve selamı Peygamberimiz Muhammed’e, ailesine ve arkadaşlarınadır.