Bir kimse öne çıkıp da hakime veya yetkili bir makama Ramazan hilalini gördüğünü haber verdiği ve bu haberi kabul edilmediği ve onun görüşüyle amel edilmediği zaman;
Alimler bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Çoğunluğunun görüşüne göre böyle bir kimse orucunu tutar. Çünkü kendisi bizzat gerçekten hilali görmüştür. Bu sebeple orucunu tutar, insanlardan bir gün önde gider, bayram ettikleri zaman da onlarla birlikte bayram eder.
Bazı alimler ise Peygamber’in şu hadisine dayanarak görüşüyle amel edilmediği zaman o kişinin oruç tutmayacağını söylemektedirler. Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur: “Oruç, insanlarla birlikte tuttuğunuz gündeki oruçtur. İftar insanlarla birlikte iftar ettiğiniz gündeki iftardır. Kurban da insanlarla birlikte kurban ettiğiniz gündeki bayramdır.” Bugün müslümanlar oruçlu olmadıkları için o da oruç tutmaz. Bu görüş İbn Teymiye ve bir grup ilim adamının tercihidir. Delili de daha kuvvetlidir. Çünkü Peygamber: “Oruç, hep birlikte tuttuğunuz gündeki oruçtur” buyurmuştur. Müslümanlar oruç tutmadıkları için o şahsın şahitliği hem kendisi hakkında, hem de başkaları hakkında geçersiz hale gelmiştir. Bu sebeple kendisi de oruç tutmaz. Bu, tercih edilen bir görüştür.