Yusufi kudsi ne demek?
Arapça, kutsal Yusuf demektir. Ruh. Yusuf’un karanlık kuyudan çıkıp Mısır’a sultan olduğu gibi, tasavvufî terbiyede, ruhun da maddî pislikler kuyusundan kurtulup yüceliklerine padişah olması söz konusudur.
Arapça, kutsal Yusuf demektir. Ruh. Yusuf’un karanlık kuyudan çıkıp Mısır’a sultan olduğu gibi, tasavvufî terbiyede, ruhun da maddî pislikler kuyusundan kurtulup yüceliklerine padişah olması söz konusudur.
Tasavvufta tevazu esastır. Allah tevazu edeni yükseltir, kendini büyük göreni, de alçaltır. Meskenette buldular kimde erlik varışa, Nerdibandan iterler yüksekten bakarısa.
Yüz ile ilgili deyişler ve atasözleri şu şekildedir: Yüz Yüzden Utanır: Kusurlu kişi insanlardan utanır. Yüz Karası : Şerefsiz, namussuz kişiler için kullanılır. “Peygamber Efendimiz (s)’in yüzü suyu hürmetine bizi bağışla ya Rab!” ifadesi secdelerde “ümmetî” diye dökülen gözyaşlarının hürmetine, o gözyaşlarının ifade ettiği mana ve Allah katındaki değeri için bağışlanmayı dilemekten ibarettir. Yüzsüz : … Devamını oku
Arapça, engel olan demektir. Mü’minin kalbindeki Allah’ın vaizi. Bu vaiz, mü’minin kalbine atılmış olup, onu Hakk’a çağırır.
Arapça, takdir ve tahmin eden rağbet etmeyen gibi çeşitli anlamları olan bir kelime. Kur’an-ı Kerim’de sadece bir yerde, Hz. Yusuf’un satılması konusunda geçen bu kelime, onun satın alımı konusunda insanların rağbetsiz olduğunu gösteren (Yusuf/20) bir manaya sahiptir. Kendisini dünyadan çeken ve dinî hayata veren âhirete yönelen kişiler için kullanılır bir tâbirdir. Dünyaya gönül vermemek de … Devamını oku
Arapça, soğuk, kuru zâhid anlamında bir tamlama. Dini azimetle, katı bir sertlikle yaşayan kişiler hakkında kullanılan bir tâbir. Seçilmiş âşık ile şimdi zâhid-i bârid, Gözünde halk-ı cihanın ne eşk kaldı, ne hâb. Hallaç kendisini asmaya götürenlere “siz de cennetliksiniz, Zira, beni dindeki taassubunuz sebebiyle öldürüyorsunuz, Allah, dininde taassub gösterenleri sever” diyerek, onları acı bir dille … Devamını oku
Tâcüddin İbrahimü’z-Zâhidi’l-Geylânî (ö. 690/1291 )’ye dayandırılan bir tasavvuf okulu. Ekberiyye’nin kolu.
Dış, dışa ait, zuhur eden, ortaya çıkan, görünen gibi anlamları olan Arapça bir kelime. ez-Zâhir, Allah’ın güzel isimlerinden biridir. Allah bu isim gereği, hikmeti, kudreti, sıfatlarıyla görünür, zuhur eder. Zahir, görünen âleme de denir. Mukabili Bâtın’dır. Zâhirü’l-ilm: Mümkinatın a’yânlarından ibarettir. Zâhirü’l – vücûd: isimlerin tecellîlerinden ibarettir. Zâhirü’l-mümkinât: Mümkinlerin Hakk’ın sıfat ve aynları suretinde tecellî etmesidir. … Devamını oku
Farsça, yara, bere demektir. Kudüm çalınan iki karış uzunluğundaki çubuklara, zahme denir. Erenlerin aleyhinde konuşan kişi, eğer bir kaza belaya uğrarsa, “erenlerin zahmine uğradı” veya “zahm yedi” denir.