Allah’ın ilmi her şeyi kuşatmış olup, yaş-kuru, açık-gizli bütün varlıkları kuşatmaktadır. O’nun bilgisi haricinde yaprak dahi kıpırdamaz. İmam Gazzâlî’nin tabiri ile O, karanlık gecede, kara taşın üzerindeki kara karıncanın hareketini de görür. Dolayısıyla insanların amellerinin melekler tarafından tespiti ve amel defterlerine yazılması Allah açısından herhangi bir ihtiyacın sonucu değildir. Ancak buna insan açısından ihtiyaç vardır. Öncelikle günah işleyen ve günahlarının hesabını vermede zorlanan fâsık ve fâcirlerin susturulması ve ikna edilmesi için yapıp ettiklerinin önlerine konulması gerekmektedir.
Bu, bir yönüyle ödevlerini yapmayan, derslerine çalışmayan ve bu sebeple de öğretmeninin zihninde kalmayı hak eden bir öğrencinin imtihana alınarak sorulan sorulara cevap veremediği ve ödevlerini yapmadığı için kaldığının ifade edilmesi gibidir. Söz konusu öğrenci ödevlerini yapmadığı ve imtihan sorularını cevaplandıramadığı için başarısız olduğunu kabul eder ve kimseyi suçlamadan hatanın kendisinden kaynaklandığını düşünür. Böylece adalet gerçekte olduğu gibi zâhirde de tecelli etmiş olur.
Ayrıca Cenâb-ı Hakk’ın kanununda doğrudan yaratma yanında dolaylı olarak yapma da söz konusudur. Hangi işi ne şekilde yapacağının takdiri de O’na aittir. : “Allah, yaptığından sorumlu değildir, fakat onlar sorguya çekileceklerdir.” (el-Enbiyâ 21/23).