Allah her topluma, kendi içlerinden peygamberler göndermiş, kutsal kitaplarla da yaşadıkları çağın ihtiyaç ve seviyelerine uygun hükümler vahyetmiştir. Kur’anı Kerim’de bize bildirildiğine göre Hz. Âdem’den son peygamber Hz. Muhammed’e kadar pek çok peygamber, yaşadıkları dönemde tebliğ vazifelerini yerine getirerek insanları “Allah’tan başka ilah olmadığına” inanmaya davet etmiştir.
Her gönderilen kutsal kitap, kendinden önceki vahiyleri inanç noktasında tasdik etmiş, dinin değişmeyen inanç boyutu ilk kitaptan son kitaba, tüm insanlık için açık ve net bir şekilde zikredilirken, insanlığın gelişimiyle paralellik gösteren bilgi, ibadet ve ahlak boyutuna dair hükümler zamana, ihtiyaç ve şartlara uygun olarak Allah’ın takdiri ile Kur’anı Kerim’in indirildiği tarihe kadar devam etmiştir.
Her çağ insanının psikolojik, sosyal ve fiziksel ihtiyaçları, algı seviyesi ve ortaya koyduğu medeniyet birbirinden farklıdır. Fakat her çağda insanlar dine ihtiyaç duymuş, ilk insandan günümüze bu ihtiyacı karşılayacak arayışlar hep var olmuştur. Allah Teala, Kur’anı Kerim’den önce gönderdiği kutsal metinlerde inananlara anlayış seviyesi, kabiliyet ve sosyal kültürel özelliklerine uygun, ibadetler, sorumluluklar ve görevler yüklemiştir. Hz. Âdem ve ilk peygamberlere yaşadığı topluma vahyedilmesi için sahifelik bir metin gönderilirken, Hz. Davud, Hz. Musa ve Hz. İsa’ya sahifeler değil, kutsal kitaplar vahyedilmiştir.
İnsanlık ailesinin son peygamberi Hz. Muhammed, son kitabı ise Kur’anı Kerim’dir. Kur’anı Kerim, kıyamete kadar tüm insanların sorularına ve ihtiyacına cevap verecek, değişmesi ve değiştirilmesi mümkün olmayan evrensel bir kutsal kitaptır. Kur’an’ın korunması diğer kutsal kitapların korunması gibi değildir. Allah Teâlâ bizzat korumasını kendisi üstlenmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed sadece bir toplumun değil dünyanın sonuna, kıyametin kopmasına kadar yaşayacak tüm insanların peygamberidir. Kur’anı Kerim ile kutsal kitapların son halkası tamamlanmıştır. Peygamberimiz de bu durumu, “Ben (tek tuğlası eksik kalmış mükemmel bir binanın, bu eksiğini tamamlayan) tuğla gibiyim, peygamberlerin sonuncusuyum.” cümlesi ile ifade etmiştir. İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren inşa edilen bu mükemmel bina son kitap Kur’anı Kerim ve son peygamber Hz. Muhammed ile tamamlanmıştır.