Turan kavminin en büyüklerinden olan ve Türklere kardeş olan Moğol kavmi arasında meşhur bir kadındır. Hurafeyle karıştırılmış olan tarihlerin beyanına göre kocası olan Dibun Beyan 30 yaş civarında vefat etmekle yedi yaşında olan Belekday ve altı yaşında olan Bekicday yani Beleknut veya Berkenut olarak bilinen iki erkek çocuğuyla dul kalmıştır. Annesi de yaşlanıp vefat ettiğinden babası Yıldız Han b. Mikli Hoca Han vefat ettiğinde Dibun Beyan Hanlığa geçti. Sonra Dibun Beyan Han vefat edince amca çocuğu olmasının yanında eşi de olan bu Alanguva tahta çıkıp hüküm sürmeye çalıştı.
Yıldız Han torunlarından ve soyundan olan padişah ve şehzadeler her ne kadar Alanguva ile evlenmeyi istediler ise de o “Memleketi idare edebilirim, oğullarım yiğit olduklarında Padişahlığı onlara veririm, bunun için hiç kimse ile evlenmem” diye Alanguva tarafından reddedildiler. Bir ara Alanguva hamile kalarak herkesin dikkatini çekse de Alanguva bu işten hiç utanmadı. Taşıdığı bebeğin adem oğlundan olmayıp belki uyuklamakda iken evine her gün gelmekte olan bir nurdan olduğunu iddia etti. Güya Moğol halkı geceleyin Alanguva yatarken evin tünelinden bir nurun gelip gittiğini görmüşler! Üçüz olarak üç erkek oğlan dünyaya getirdi. Moğolların iddiasına göre bu çocuklar nurdan oldukları için sağlam, sert, pak manasında olan Nîrûn demekle lakaplandılar. Zikri geçen üç çocuğun isimleri Bud, Nicer, Munak olup nice sıkıntılarla vücuda gelmiş olan İslâmî eserleri ve ilim denizi olan medrese ve kütüphaneleri telef eden Cengizhan bunun neslindendir.