İtikafa girmek erkekler ve kadınlar için sünnettir. Çünkü Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem Ramazanda itikafa girerdi. Sonunda onun itikafı Ramazanın son on gününde istikrar buldu. Onunla birlikte bazı kadınları da itikafa girerdi. Sonra onlar Peygamberin vefatından sonra da itikafa girdiler. İtikafa girilecek yerler, cemaatle namaz kılınan mescitlerdir. Onun itikafı Cuma dan hali olduğu zaman imkan bulursa bir cuma mescidinde itikafa girmesi daha faziletlidir.
İlim adamlarının en sahih görüşüne göre itikafın belli bir vakti yoktur. İtikafa girmek için oruç şart değildir. Fakat oruçlu itikaf daha faziletlidir.
İtikafa girecek kişi için sünnet olan itikafa girmeye niyet ettiği zaman itikaf yerine girmesi, niyetlendiği müddet geçtikten sonra da oradan çıkmasıdır. İhtiyaç durumu ortaya çıktığı zaman itikafını kesebilir. Çünkü itikaf sünnettir. Adanmış bir itikaf olmadığı zaman ona başlamak vacip değildir. Peygamberi Sallallahu aleyhi vesellem örnek olarak Ramazanın son on gününde itikafa girmek müstehaptır.
Ramazanın son on gününde itikafa girecek olan kişinin Peygamberin Sallallahu aleyhi vesellem izinden giderek Ramazanın yirmibirinde sabah namazından sonra itikaf mahalline girmesi ve on gün sona erince de oradan çıkması müstehaptır.
Yukarıda da ifade edildiği gibi adanmış bir itikaf olmadıkça itikafını yarım bırakırsa bir sakıncası yoktur. İmkan bulduğu zaman mescitte istirahat edeceği bir mekan edinmesi meşrudur. İtikafta olan kişinin bolca zikir etmesi, Kur’an okuması, istiğfar ve dua etmesi, yasaklanmış vakitler hariç bolca namaz kılması meşrudur.
Bazı arkadaşlarının onu ziyaret etmesi ve onunla konuşmalarında bir sakınca yoktur. Nitekim Peygamberi Sallallahu aleyhi vesellem de bazı hanımları ziyaret etmişler ve onunla konuşmuşlardır. Bir defasında Ramazanda itikafta iken onu eşi Safiyye ziyaret etmişti. Safiyye ayağa kalkınca o da kalkmış ve mescidin kapısına kadar onu uğurlamıştı. Bu hadis, bunda bir sakınca olmadığının delilidir.
Onun bu davranışı Peygamberin Sallallahu aleyhi vesellem tevazuunun ve eşlerine karşı nezaketinin bir delilidir. Rabbinden ona bol bol salât ve selam olsun.
Allah’ın salât ve selamı Peygamberimiz Muhammed’e, onun ailesine, arkadaşlarına ve güzel bir şekilde onun izinden gidenlere olsun.