İhmal ile kader ilişkisi nasıldır? Trafik kazası ve deprem gibi olayların kaderle ilişkisini nasıl açıklarız? Felaketler kader midir?

İnsanın özgür iradesiyle yapmak istediği fiilleri Allah yaratır. Yaratanın Allah olması, yapılan kötü ve yanlış işlerin O’na havale edileceği anlamına gelmez. Bu, kader inancını istismar etmek olur. Ayrıca kadere güvenip çalışmayı bırakmak, gerekli tedbirleri almamak, ihmalkâr davranmak, İslam’ın kader anlayışı ile bağdaşmaz. İnsan kaderi bahane ederek sorumluluktan kurtulamaz. Rabbimiz her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır. İnsan bu sebepleri yerine getirirse Allah da o sebeplerin sonucunu yaratır. Allah’ın sorumluluk yüklediği alanlarda kulun özgür iradesi vardır. Bundan dolayı insan yapıp ettiklerinden hesaba çekileceğini bilmelidir.

Rabbimiz, “Yeryüzünde vuku bulan veya başınıza gelen hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce bir kitapta yazılı olmasın. Kuşkusuz bu Allah’a göre kolaydır.” buyuru

yor. Geçmişte olan ve gelecekte olacak her şey Allah’ın ezelî ­ilminde vardır. İnsan kaderini bilmediği için her çeşit bela ve musibete karşı tedbirli olmalıdır. Çünkü o iradesine ve tercihine bırakılan davranışlarla sorumlu tutulacağını bilir. Başına bir musibet geldiğinde, kendisinin bundaki payını düşünür ve gelecekteki davranışlarını ona göre belirler. İsyan etmeden, kulluğunun gerektirdiği şekilde davranır ve Rabbine tam bir teslimiyet gösterir.

Bela ve musibetleri genel olarak üç grupta toplamak mümkündür:

Birincisi, doğal afetler ve engelli doğmak gibi insan iradesinin söz konusu olmadığı bela ve musibetlerdir. Kulun bunlarla ilgili bir sorumluluğu yoktur. Kadere inandığı, Allah’ın imtihan ettiğini bildiği, başına gelenlere sabrettiği için büyük mükâfatlara ulaşacaktır.

İkincisi, yarı yarıya hatalı olunan trafik kazası gibi insan iradesinin kısmen bulunduğu fiillerdir. Kişi kusuru miktarınca bunlardan sorumludur.

Üçüncüsü, doğrudan insan iradesinin bulunduğu bela ve musibetlerdir. Kırmızı ışıkta geçmek, alkollü araç kullanmak, iş güvenliğini sağlamadan işçi çalıştırmak, depreme karşı dayanıksız bina yapmak, sağlığını tehlikeye atmak gibi hususlarda cana ve mala gelecek zararlardan sebep olan kişiler sorumlu tutulur.