Ölümden sonraki hayat bizim duyu organlarıyla algılayamadığımız bir alan olduğu için, bu konuda müracaat edeceğimiz kaynaklar Kur’an ve sünnettir. Allah Teâlâ, ölmüş insanların dirileri duyamayacağını açık ve net bir şekilde şu ayetlerinde ifade eder: “Dirilerle ölüler de bir değildir. Allah dilediğine elbette işittirir; ama sen kabirlerdekilere de işittirecek değilsin!” “Bil ki sen ölülere işittiremezsin, arkalarını dönüp giderlerken sağırlara da çağrıyı duyuramazsın.” Her ne kadar bu ayetlerde kastedilen ölülerden kasıt “kâfirler” olsa da, ilahî çağrıyı duymadıkları gerekçesiyle ölülere benzetilmişlerdir. Demek ki ölülerin dirileri duyabilmesi mümkün değildir ki, kâfirler de ilâhî hitabı duyma konusunda ölülere benzerler.
Allah Teâlâ Kur’anı Kerim’de “Allah yolunda öldürülenler için “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz.” “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilakis onlar diridirler; Allah’ın, lutuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir hâlde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehid kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.” buyurur. Ancak şehitlerin hayatlarına bizim anlayamadığımız bir şekilde devam etmeleri, dünyadaki insanların hayatlarını etkileyebileceklerini göstermez.
Ölümden sonraki hayatla ilgili Kur’an ve sünnette bize verilen bilgiler sınırlıdır. Ölmüş insanların bedenleri çürürken, ruhları berzâh âleminde bizim bilemediğimiz bir hayat yaşarlar. Ancak berzâh âlemi ile bizim yaşadığımız âlem birbirinden çok farklıdır. Dolayısıyla ölü insanların diriler üzerinde nasıl bir etkisi olabilir?
Türbe ziyaretleri esnasında, kabirdeki salih kişilerden ev, araba, kısmet, başarı ya da sıkıntılarından kurtulmak için yardım vb. şeyler istemek şirktir. Çünkü dua etmek bir ibadettir ve ibadet, sadece Allah’a yapılır. Ayrıca, insanın ihtiyaç duyduğu şeyleri vermek sadece Allah’ın elindedir. Ölüler, insanların sıkıntılarını giderip ihtiyaçlarını karşılayamazlar.