Oruç nasıl tutulur? Oruç nasıl geçerli olur? Oruç tutarken nelere dikkat etmeliyiz? Oruçun şartları neler?

Orucun geçerli olması için şu şartların bulunması gerekir:

Niyet Etmek

Niyet, insanın yapacağı işin bilincinde olması demektir.

“Ameller niyetlere göre değerlendirilir. Herkes için ancak niyet ettiği şey vardır” buyurmuştur.

Ramazan ayında ve diğer zamanlarda tutulan her oruç için ayrı ayrı niyet etmek gerekir. Çünkü her gün tutulan oruç müstakil bir ibadettir.

Niyet”, yapılması arzu edilen işin zihnen ve kalben bilinmesidir. Buna mutlak niyet denir. Oruç için sahura kalkmak da niyet yerine geçer.

Niyetin dil ile ifade edilmesi şart değildir. Fakat dil ile ifadesi menduptur.

Vaktinde tutulan Ramazan orucu” ve “günü belirlenmiş nezir orucu” ile “mutlak nafile oruçlar” için, bunların ne orucu olduğunu belirtmeksizin mutlak olarak oruca­ niyet etmek yeterlidir. Mesela, Ramazan orucu tutacak olan bir kimse, “Allah için oruç tutmaya niyet ettim” demekle veya içinden geçirmekle niyet etmiş olur. Diğer oruçlar da ­böyledir.

Şafiî mezhebine göre, böyle niyet ancak, nafile oruçlar için geçerli olur. Farz (ve vacip) oruçlara niyet ederken, orucun hangi oruç olduğunu belirlemek gerekir. Mesela Ramazan orucuna niyet ettim” yahut “kazaya kalan falan orucuma niyet ettim”, “adadığım orucu tutmaya niyet ettim”, ”kefaret orucumu tutmaya niyet ettim” şeklinde, tutulacak orucu açıkça belirtmek gerekir.

Ramazan orucuna yahut muayyen bir adak orucuna, nafile oruç niyeti ile başlansa bile, tutulan oruç Ramazan orucu yahut adak orucu olarak tutulmuş olur.

Ramazan ayında yolcu olan bir kimse “Ramazan orucuna” şeklinde değil de sadece “Oruç tutmaya niyet ettim” diye niyet ederse tuttuğu oruç yine Ramazan orucu olarak tutulmuş olur.

Aynı kimse, Ramazan orucuna değil de kefaret ve Ramazan orucunun kazasına veya adak orucuna niyet ederse­ Ebû Hanife’ye göre niyetlendiği oruç geçerli olur. İmam Muhammed, İmam Ebû Yusuf ve İmam Şafiî’ye göre, bu oruçlar geçerli olmaz.

Niyetin vakti” güneşin batışı ile başlar imsak vaktine kadar devam eder.

Genel kural bu olmakla birlikte vaktinde tutulacak Ramazan orucu ile günü belirlenmiş adak oruçları ve mutlak nafile oruçlar için niyetin son zamanı daha da geniştir. Bu oruçlara imsak vaktinden sonra, oruca aykırı bir şey yapmamış olmak kaydıyla o gün zeval vakti öncesine yani öğle ezanına on dakika kalana kadar niyet edilebilir.

Kaza ve kefaret oruçları ile günü belirlenmemiş adak oruçları için niyetin son vakti, imsaktan hemen önceki vakittir. Niyet imsaktan sonraya bırakılırsa bu oruçlar geçerli olmaz. Bu konuda Peygamberimiz (s.a.s.),

“İmsaktan önce niyet etmeyen kimse oruç tutmamış demektir” buyurmuştur. (Nesaî, “Sıyam”, 68)

Niyet ile imsak arasında bir şey yemek içmek oruca zarar vermez.

Orucu Bozan Şeylerden Sakınmak

Başlanan bir orucun geçerli olması için, imsaktan güne 99 şin batışına kadar yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak dur  mak gerekir. Orucun anlamına aykırı bu işlerden herhangi birini, güneşin batımından önce yapmakla oruç bozulur.

Hayız veya Nifas Halinde Olmamak

Hayız veya nifas (loğusalık) halinde bulunan kadınların oruç tutması caiz değildir.

Kadınlar Ramazan ayında hayız nedeniyle tutamadıkları oruçlarını daha sonra kaza ederler. Hz. Aişe validemiz şöyle demiştir:

“Biz Rasûlullah’ın zamanında hayız olur, sonra temizlenirdik. Hz. Peygamber bize tutmadığımız oruçları kaza et memizi emreder, kılmadığımız namazlarımızı kaza etmemizi emretmezdi.” (Tirmizî, “Savm”, 67)

Cünüp bulunmak orucun geçerliliğine zarar vermez. Mesela, geceleyin cinsel ilişki veya ihtilam sebebi ile cünüp olan ve sahurdan önce gusletme imkânı bulamayan kimse cünüp olarak oruca niyet eder. Sonra ilk fırsatta gusleder. Hz. Aişe (r.a.) şöyle demiştir:

“Rasûlullah, eşi ile birlikte olması sebebi ile cünüp iken tan yeri ağarır, sonra gusledip oruç tutardı.” (Buhârî, “Savm”, 22)

Orucu Vaktinde Tutmak

Oruç gün (yirmi dört saatlik zaman dilimi) içinde gün düz vaktinde tutulur. Bu şart, farz, vacip ya da nafile bütün oruçlar için geçerlidir.

Gündüz, sabahleyin tan yerinin ağarmasından (fecri sadıktan yani takvimlerdeki imsak vaktinden) itibaren akşamleyin güneşin batmasına kadar geçen süredir.

Geceleyin tutulan oruç geçerli olmaz. Çünkü Yüce Allah oruca aykırı olan işleri geceleyin yapmayı mubah ­kılmıştır.

Ayette;

“Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun” (Bakara, 2/187) buyurularak bu gerçek ortaya konmuştur.

Ayrıca, orucun farz kılınmasının temel hikmeti olan nefis terbiyesi ve takva, uyku ve dinlenme vakti olan gece vaktinde tutulacak oruçla gerçekleşmez.