Camide nelere dikkat edilir? Camide dikkat edilecek hususlar neler? Cami adabı nedir?

Cami’ye girildiğ inde kerahet vakti değil ve henüz namaza başlan mamış ise iki rekât “Tahiyyetü’lMescid” kılınır.

Peygamberimiz, “Sizden biriniz mescide girdiği vakit, oturmadan önce iki rekât namaz kılsın.” buyurmuştur.

Soğan ve sarımsak yemiş olan kimselerin camiye gitmeleri uygun olmaz. Çünkü bunların kokusu başkalarını rahatsız eder.

Peygamberimiz,

“Her kim sarımsak veya soğan yemişse bizden yahut mescidimizden ırak olsun, evinde otursun.” buyurmuştur.

Bunları yemek haram değil, helaldir. Ancak kokuları rahatsız edici olduğundan, bunları yiyen kimsenin camiye gitmemesi öğütlenmiştir.

Camilerde gürültü yapmak, kayıp ilan etmek de uygun değildir. Bunun gibi alışveriş yapmak ve dilenmek de caiz değildir. Camiler, ibadet yerleri olduğu için buralarda —vaaz edenler, ders verenler hariç— yüksek sesle konuşmak uygun olmaz.

Camilere en güzel ve en temiz elbiseleri giyerek gitmeli, cemaati rahatsız edecek kirli, yağlı iş elbiseleriyle gitmemelidir. Cenabı Hak, “Ey Âdemoğulları, her mescide gidişinizde ziynetli elbiselerinizi giyin.”buyurmuştur.

Cami ve mescitlerin inşasından tutun da temizliğine ve aydınlatılmasına varıncaya kadar verilecek hizmet, övgüye değer bir hizmettir. Rivayete göre, bir zenci kadın peygamberimizin mescidini devamlı silip süpürür ve temizliğini yapardı. Bir ara görünmez olmuştu. Peygamberimiz bu kadını sorunca, öldüğünü söylemişler, peygamberimiz üzülmüş ve, “Bana ölümünü haber vermeli değil mi idiniz? Haydi, kabrini bana gösterin” buyurmuş ve kabrinin başına varıp üzerine namaz kılmış, dua etmiştir.

Bu, camiye hizmetin, Peygamberimiz tarafından takdir gören bir davranış olduğunu göstermektedir.

Ayhali ve lohusa olan kadının ve cünüp olan kimselerin zorunlu bir durum olmadıkça camiye girmeleri caiz olmaz.

Gayri müslimin cami ve mescide girmesi caizdir. Peygamberimiz, Müslüman olmayan Sakif kabilesi heyetini mescidde misafir etmiş, Ebû Sufyân Müslüman olmadan önce Kureyş’in bozduğu Hudeybiye antlaşmasını yenilemek üzere Medine’ye geldiği zaman onu da mescidde kabul buyurmuştur.