Aşure orucu nedir? Aşure günü nasıl oruç tutulur? Aşure orucu tutmanın hükmü nedir?

Aşure, kameri aylardan Muharrem ayının onuncu gününün adıdır. Halk dilinde bu kelime aşure şeklinde kullanılmaktadır. Hem Muharrem’in onuncu gününe, hem de tahıl ve kuru meyvelerden yapılan tatlıya denir.

Aşure geleneğinin tarihi çok eskidir. Hz. İbrahim’e, Hz. Nuh’a, hatta Âdem’e (as.) kadar yükselir. Bu itibarla dinler tarihinin saygı duyduğu günler arasında aşure kadar tarih boyunca uzanan ve milletler arası bir yeri bulunan hiçbir kutlu gün yoktur, denilebilir. Yani, aşure günü, tarih boyunca ve çeşitli milletlerce dinî yönden kutlanagelmiş bir gündür.

Buhârî’nin, Hz. Âişe’den (ra.) rivayetine göre, İslamiyet’ten önce cahiliye devrinde Kureyş, aşure günü oruç tutardı. Peygamberimiz de bu geleneğe uyarak oruç tutmuştur. Hatta Medine’ye hicret ettikten sonra da bu oruca devam etmiş ve tavsiye etmişti. Fakat Ramazan orucu farz kılınınca, kendisi aşure gününde oruç tutmayı bırakmıştı. Bundan sonra Müslümanlardan dileyen bu günde oruç tutmuş, dileyen tutmamıştır.

Bu rivayetten, Peygamberimizin Ramazan orucu farz kılınıncaya kadar aşure orucunu tuttuğu, Ramazan orucu farz olunca da artık onu isteğe bıraktığı anlaşılmaktadır.

Peygamberimiz aşure orucunu tutmuş olduğu için bu orucu tutmak müstehabdır.

Ancak Yahudiler de aynı gün oruç tuttuklarından onları taklit etmemiş olmak için sadece aşure gününü değil, Muharrem’in dokuzuncu günü ile onuncu gününü veya onuncu günü ile on birinci günü oruç tutmak uygun olur.

Yalnız aşure gününde oruç tutmak ise mekruh görülmüştür.