Çocuk, anne ve babaya Allah’ın bir emanetidir. Onu iyi bir şekilde yetiştirip topluma faydalı bir fert olarak hazırlamak, anne babanın başta gelen görevlerindendir. Çocuk, küçük yaştan itibaren iyi terbiye edilirse hem ailesine, hem de milletine yararlı ve hayırlı bir insan olur. İyi yetiştirilmediği ve gereği gibi terbiye edilmediği takdirde ne kendisine, ne de kimseye yararı dokunmadığı gibi zararlı bir unsur hâline de gelebilir.
Bu sebeple anne ve baba çocuk terbiyesinden hem Allah’a hem de millete karşı sorumludur.
Çocuk doğunca ona güzel bir ad koymak, çocukların bedenen ve ruhen sağlıklı bir şekilde yetişmelerine dikkat etmek gerekir. Çünkü çocukların ileride maddi ve manevi bakımdan gelişip yükselmeleri, hayatta başarıya ulaşmaları iyi ve yeterli beslenmelerine ve sağlıklı büyümelerine bağlıdır. Çocuğun, doğduktan sonra belirli bir süre anne sütü ile beslenmesinde anneye önemli görev düşmektedir. Tıbben de kanıtlanmış bir gerçektir ki bebek için en iyi gıda anne sütüdür. Onun yerini hiçbir şey tutamaz. Çocuğu emzirmek çocuk için yararlı olduğu gibi, anne için de birtakım faydaları vardır.
Dinimiz, çocuğun anne sütü ile beslenmesine öyle önem vermiştir ki Ramazan’da oruç tutmak, eğer süt emen çocuğa veya emziren anneye zarar verirse anne daha sonra tutmak üzere oruç tutmayı erteleyebilir. Çocuklara dinî görevlerini öğretmek de anne ve babanın vazifesidir.
“Çocuklarınıza yedi yaşına geldiklerinde namaz kılmasını emredin.”
“Anne sütü, yalnız protein, karbonhidrat ve yağların bir karışımı olarak düşünülmemelidir. Her çocuğun ihtiyacına göre ayarlanmış besleyicileri uygun miktarlarda ve biyolojik yararlılığı yüksek nitelikte içeren fizyolojik bir bebek besinidir.”
“Bu eşsiz gıdadan bebeklerin optimal (en elverişli) şekilde yararlanabilmeleri için annelere faydalı ve pratik bilgilerin verilmesi gereklidir.”
“Bebek dörtaltı aylık oluncaya kadar onu beslemede anne sütü tek başına yeterlidir. Bu aylarda yapılacak ek gıda desteği ile anne sütü bir yaş ve daha ötesine kadar verilmelidir.” (Turgay Coşkun, Çocuk Sağlığı, Temel Bilgiler, Ankara 1988, s. 17, 19, 30).
Anne ve baba, çocuklarının yiyecek, giyecek gibi bedenî ihtiyaçlarını düşündüğü gibi ruhi ve manevi ihtiyaçlarını da düşünmek zorundadır.
Peygamberimiz buyuruyor ki:
“Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir bağışta bulunmuş olamaz.”
Çocuklar yemeye, içmeye ve giymeye muhtaç oldukları gibi sevilmeye de muhtaçtırlar. Çocukları severken ve onlara hediye verirken aralarında ayırım yapmamaya, adaletli olmaya dikkat edilmelidir. Çocuğu okutmak, geçimini sağlayacağı bir iş ve meslek sahibi yapmak, anne babaya düşen görevlerdendir.
Çocuklara ahlak, edep ve terbiye öğretilirken anne baba bu konuda da davranışları ile çocuklarına iyi örnek olmalıdır. Aksi hâlde beklenen sonuç elde edilemez. Çocukların kimlerle oturup kalktığını, arkadaşlık ettiğini de anne baba kontrol etmeli; çocuğun ahlaki davranışları üzerinde olumsuz etki yapacak, onu fena alışkanlıklar edinecek kişilerden ve kötü çevrelerden korumalıdır.
Özetle, çocuklarını ailesine, milletine ve vatanına yararlı ve hayırlı birer evlat olarak yetiştirmek anne babanın en önemli görevidir.