“Allah tarafından her canlı için takdir edilen yaşama süresi ve bu sürenin sonu olan ölüm vakti” demek olan ecel, kelâm ilminde kader tartışmaları bağlamında ele alınan bir konudur. Mu’tezile âlimlerinin bir kısmına göre ecel tek türdür. Diğerlerine göre ise ecel-i müsemmâ ve ecel-i kazâ (ecel-i ihtirâmî) olmak üzere ikiye ayrılır. Herhangi bir dış müdahele olmadan hayatın tabii ölümle sona ermesi ecel-i müsemmâ, bir kazâ veya öldürülme şeklinde son bulması ise ecel-i kazâdır. Bu görüşün sahipleri ikinci durumda ölen kişinin ecelinin öne alındığını, şayet dış müdahale olmasaydı daha fazla yaşayacağını kabul ederler.
Ehl-i sünnet âlimleri ise ecelin Allah’ın canlının öleceğini bildiği zamandan ibaret bulunduğunu, dolayısıyla tek olduğunu, hiçbir canlının kendisine takdir edilenden önce veya sonra ölmeyeceğini savunurlar. Bu âlimler âyette sözü edilen ecel-i müsemmânın kıyametin kopması hakkında olduğu kanaatini taşırlar.