Kuran’a göre en büyük cihad yani en büyük çaba ve mücadele, Kuran ile yapılan yani Kuran’ın hakikatlerinin insanlara ulaştırılması için verilen mücadele ile olur. Ayetler bu gerçeğe dikkat çekmektedir: Madem öyle sen hakkı inkâra şartlanmış olan kimselere uyma; tersine, bu (ilahi mesajın) ışığında onlara karşı bütün gücünü ortaya koyarak büyük bir direnç ve çaba göster (büyük bir cihada giriş) (Furkan 52)
Yine Kuran’a göre en güzel ve en etkili cihad yöntemi bilgelik ve güzel öğütle verilen mücadeledir: Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et ve onlara (karşı) öyle bir mücadele yöntemi ortaya koy ki, o en güzeli, en etkilisi olsun! Çünkü senin Rabbin var ya: işte O kendi yolundan sapan kimseyi de, doğru yola yöneleni de en iyi bilendir. (Nahl 125)
Kuran hikmetler ile dolu ilahi bir öğüt ve uyarıdır. Peygamberler, gönülleri fethetmek üzere insanları yalnızca Allah’ın vahyi ile uyarmış ve dikkatlerini sadece Allah’ın vahyine yöneltmişlerdir: De ki: ‘Ben yalnızca vahye dayanarak sizi uyarıyorum!’ Ne var ki, (kalbi) sağır olan kimseler bu çağrıyı işitmeyeceklerdir, defalarca uyarılsalar da. (Enbiya 45)
Yine peygamberler en güzel şekilde uyarılarda bulunmuş ancak inanmaları noktasında insanları zorlamayarak onlara Kuran ile öğüt ve hatırlatmalarda bulunmuşlardır: Biz onların neler söylediğini çok iyi biliyoruz; ne ki sen onları zorla (inandıracak) bir zorba değilsin: şu halde sen, Benim tehditlerimden korkanları bu Kuran aracılığıyla uyarmaya devam et! (Kaf 45)
İnananların elinde, zihninde, kalbinde ve dilinde Kuran olmalı ve Allah’ın ayetlerini en güzel şekilde yaşamalı ve duyurmalıdırlar. Elinde ve hayatında gerçek anlamda Kuran olan Müslüman’ın silah ve şiddet ile işi olmaz ama şayet Müslümanlar akıllarını gerektiği gibi kullanmaz, Kuran’ı rehber olarak almaz, bilgili ve eğitimli olmazlarsa kolayca kandırılabilir, düşmanlık ve şiddet makinelerine dönüştürülebilirler.