Hayatları din adına uydurulanlarla zorlaştırılan kadınların, kocalarından izin almadan sokağa çıkmaları da yasaklanmıştır. İslam’a mal edilen bu yanlış yaklaşım, uydurma hadislerle desteklenmiş ve Kuran’da olmayan hükümler kadınların dini vazifeleriymiş gibi gösterilmiştir. Kuran’da, kadının evden çıkarken kocasından izin alması gerektiği şeklinde bir ifade yoktur. Ailede kimin, neyi, nasıl yapacağı aile içinde verilecek kararlarla belirlenir. Kuran’ın belirtmediği bir eylemi farzlaştırmak büyük günahtır.
Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım?
Enam 114
Buna ek olarak, Ali İmran Suresi 195. ayette Allah, göç eden erkek ve kadınlardan, çarpışıp işkenceye uğrayan erkek ve kadınlardan bahsetmektedir. Bu eylemleri yapan kadınların birey olarak hareket ettikleri ve kocalarından herhangi bir izne ihtiyaç duymadıkları ortadadır.
Rableri onlara cevap verdi: “Ben sizden, erkekkadın hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hep birbirinizdensiniz. Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda işkenceye uğratılanlar, çarpışıp da öldürülenler var ya, onların kötülüklerini mutlaka örteceğim. Ve onları, Allah katından bir karşılık olarak, altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyacağım.” Allah katındandır karşılıkların en güzeli.
Ali İmran 195
Bunlara karşılık İmam Gazali’nin ünlü ve çok etkili eseri İhyau Ulumi’d Din’de aktardığı aşağıdaki hadise göre kadınlar kocalarından izin almadan hasta babalarını bile ziyaret etmemeli, hatta izin alamazlarsa babalarının cenazesine bile gitmemelidirler:
Adamın biri dışarı çıkarken hanımına evinin üst katından aşağıya inmemesini tembih etti. Alt katta olan babası hastalandı. Kadın babasına hizmet için alt kata inmek istedi. Bunun için vaziyeti Resuli Ekrem’e haber göndererek arz etti. Resuli Ekrem: “Kocana itaat eyle” buyurdu. Babası öldü. Kadın babasının cenazesine katılmak için tekrar Resuli Ekrem’den müsaade istedi. Resuli Ekrem yine “Kocana itaat eyle” buyurdu. Bilahare kadına şöyle haber gönderdi. “Efendine (kocana) olan itaatinin mükafatı olarak Allah babanı affetmiştir” buyurmuştur.
Allah, Kuran’da, insanların kendi kafalarına göre helalharam uydurmalarını açıkça kınamaktadır. Kadınların kocalarından izin almadan evlerinden çıkmalarının dinen uygun olmadığını söylemek de bu yüzden kınanacak bir davranıştır. Kocası karısından veya karısı kocasından bazı durumlarda izin almasını bekleyebilirler.
Fakat kimse kendi beklentilerini dini bir emir olarak sunamaz. Üstelik yukarda alıntıladığımız hadise göre kadınların evlerinin alt katındaki hasta babalarını bile kocalarından izin almadan ziyaret edemeyecekleri ifade edilmektedir. Kuran’da annebabaya iyi davranmak birçok ayette belirtilmiştir, bu hadisin bu ayetlerle çelişkili olması, apaçık bir şekilde uydurma olduğunu göstermeye yeterlidir. Kuran’ın bir emri nasıl kocanın iznine bağlanabilir? Bir insan eğer hasta yatağındaki annebabasıyla bile ilgilenemiyorsa onlara iyi davrandığı söylenebilir mi?
Rabbin şöyle hükmetti: O’ndan başkasına kulluk etmeyin, anaya babaya iyi davranın: Onlardan birisi yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına gelirse sakın onlara “Öf” bile deme; onları azarlama, onlara tatlı, iltifatlı söz söyle.
İsra 23
De ki onlara: “Hadi gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını yüzünüze karşı okuyayım: Hiçbir şeyi O’na ortak koşmayın. Anababaya iyi davranın. Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; Biz sizi de onları da rızıklandırırız. Kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın. Allah’ın saygın ve aziz kıldığı cana, bir hakkı savunmak dışında kıymayın. Allah size bunları önerdi ki, aklınızı işletebilesiniz.”
Enam 151
Ayrıca söz konusu hadisin uydurma olduğunu gösteren diğer bir husus da şudur; Peygamberimizin, adı geçen hadisin iddia ettiğinin tersine, kimin Cennet’e kimin Cehennem’e gideceği bilgisine sahip olmadığını yine Kuran’dan öğreniyoruz. Bu gayb bilgisidir ve ahirette belli olacaktır.
De ki: “Allah’ın dilemesi dışında kendime fayda veya zarar verecek güce sahip değilim. Eğer gaybı bilebilseydim muhakkak hayırdan yaptıklarımı arttırırdım ve bana bir kötülük dokunmazdı. Ben, sadece iman eden bir topluluk için uyarıcı ve müjdeciyim.
Araf 188
Kısacası birçok açıdan Kuran ile çelişen ve Kuran’ın öngörmediği bir haramı vaaz eden bu hadisin uydurma olduğu çok açıktır. Ne yazık ki kadınlara hükmetmek için dinin erkek ilahiyatçılar tarafından araçsallaştırıldığı ve Peygamberimize birçok uydurma hadis atfedildiği açıkça görülmektedir.