Zenginlik ve fakirlik bir olgudur. Her toplumda zengin de fakir de vardır. Kur’ân’da pek çok ayette Allah’ın istediğine hesapsız derecede rızık vereceği bildirilmektedir (Meselâ bk. Âl-i İmrân, 3/27). İnsanlara malı-mülkü veren de alan da Allah’tır. (Âl-i İmrân, 3/27) Ancak Allah kimsenin emeğini zayi etmez, çalışanın karşılığını verir. Bu itibarla insanlar çalışarak Allah’ın nimetlerinden faydalanmaya çalışmalı, fakirlikten de Allah’a sığın-malıdır. Peygamberimiz (s.a.s.), şöyle dua ederek fakirlikten Allah’a sığınmış ve bize örneklik etmiştir:
Okunuşu: “Allâhümme innî e’ûzü bike mine’l-küfri ve’l-fakri.”
Anlamı: “Allah’ım! Küfre düşmekten ve fakirlikten sana sığınırım.” (Nesâî, es-Sünenü’l-Kübrâ, İsti’âze, 28; No:7920; Ahmed b.Hanbel, V, 36)
Okunuşu: “Allâhümme innî e’ûzü bike min zevâli ni’metike ve tehavvüli ‘âfiyetike ve fücâeti nikmetike ve cemî’ı sahatıke.”
Anlamı: “Allah’ım! Nimetinin yok olmasından, sağlık ve âfiyetin bozulmasından, ansızın belaya uğramaktan ve her türlü gazabından
Sana sığınırım.” (Nesâî, es-Sünenü’l-Kübra, İstiâze, 56, No: 7955)
Okunuşu: “Allâhümme innî e’ûzü bike mine’l-keseli ve’l-herami ve’l-me’semi ve’l-mağrami ve min fitneti’l-kabri ve ‘azâbi’l-kabri ve min fitneti’n-nâri ve ‘azâbi’n-nâri ve min şerri fitneti’l-ğınâ ve e’ûzü bike min fitneti’l-fakri.”
Anlamı: “Allah’ım! Tembellikten, ihtiyarlıktan, günahtan, borçtan, kabir fitnesinden ve kabir azabından, cehennem fitnesinden ve cehen-nem azabından, zenginlik fitnesinin şerrinden Sana sığınırım. Fakirlik fitnesinden Sana sığınırım.”