Ulaştırma, duyurma, açıklama. “Benden, duyduğunuz bir ayet bile olsa tebliğ ediniz…” (Hadis) Peygamberlerin Allah’ın kendilerine indirmiş olduğu vahiyleri insanlara eksiksiz olarak bildirmesidir. “Peygamberin üzerine dü şen (görev) sadece tebliğ etmektir…” (Kur’an ı Kerim 5/99) Açıklanması gereken dini bir hükmü, yerine göre örnekler vererek yerine göre nasihat ederek sözlü ve yazılı bir biçimde eksiksiz olarak anlatma; etkileyici bir dille insanlara duyurma. “(Ey Musa ve Harun) Firavun’a gidin. Çünkü o azmıştır. Ona yumuşak ve tatlı bir sözle tebliğde bulunun. Belki öğüt alır veya Allah’tan korkar.” (Kur’anı Kerim 20/4344) Allah’ın kendi katından göndermiş olduğu ilahî emirleri inkârcılara duyurma, inkâra düştükleri hususlarda onlar ı ikna etmeye veya inanç alanıyla ilgili şüpheleri varsa, şüphelerini gidermeye çalışma; İslam’ı inkârcılara anlatma. “Bu Kur’an, onunla uyarılsınlar ve tek bir Tanrı bulunduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara tebliğ edilmiştir.” (Kur’anı Kerim 14/52)